2 Ağustos 1883 yılında Fransa da doğan Gabriel, Arkeolog, sanat tarihçisi, mimar, ressam ve gezgin olarak tanınmıştır. Paris Üniversitesi Mimarlık ve Edebiyat Fakülteleri’nde öğrenimini tamamlamış, Collage de France de hocalık yağmıştır. Gabriel, İstanbul’a ilk olarak 1908 yılında gitmiştir. Fakat Türk mimarlık sanatı ile tanışması bundan üç yıl sonra Osmanlı idaresinden çıkmakta olan Rodos’ta tanışmıştır. Rodos adasındaki tarihi eserleri araştırmış ve bu ada içerisinde ki şehrin topoğrafik haritasını çıkararak doktor ünvanını almıştır.
Gabriel, 1908-1959 yılları arasında Anadolu’ya kırka yakın seyahat düzenlemiştir. Hayatının yaklaşık elli yılını Türk Sanatı için ayırmıştır. Çalışmalarından dolayı kendisine Bursa ve İstanbul şehirlerinin fahri hemşerilikleri verilmiştir.
Albert Gabriel “Kayseri Türk Anıtları” (Ankara 1954 ) adlı kitabında 1927 yılında başlattığı gezi güzergâhlarını şöyle sıralamıştır:
1927 yılındaki gezi; İstanbul, Kütahya, Afyon, Akşehir, Konya, Karaman, Niğde, Aksaray, Sultanhanı, Nevşehir, Kayseri, Ankara, İstanbul.
1928 yılındaki gezisi; Kayseri, Sivas, Divriği, Tokat, Merzifon, Niksar, Amasya.
1928 Ekim-Kasım aylarındaki gezi güzergahı; Adana, Tarsus, Mersin, Silifke, Toros Dağları, Mut, Karaman, Konya, Kayseri ve Sivas
Gabriel eserinde gezi hakkında şunları söylemiştir:
«Ankara Milli Eğitim Vekâleti sunduğum projeleri çok iyi karşıladı. Yalnız zaruri seyahatlerin masraflarını üzerine almak gibi bir lütufta bulunmakla kalmayarak aynı zamanda her yer değiştirmemde, araştırmalarımda bana yardım etmek için yanıma bu işlerde bilgili yüksek memurlar vermiştir. Böylece 1927 yılında Ekim ve Kasım aylarında üniversite kitaplığı müdürü Fehmi Ethem Beyle birlikte belirtilen güzergâhta dolaştım: Binaenaleyh bugüne kadar Türkiye’nin bir yabancının dolaşabileceği en büyük kısmını dolaştım. Vilayetlerin ilçelerinde olduğu gibi köylerinde de seyahatlerimde kıymetli yardımcılara rastladım. Orta ve ilkokul öğretmenleri, köylüler bana rehberlik ettiler ve ellerinden geldiği kadar hizmette bulundular. Onların bu samimi gayretlerini ve misafirperverliklerini hiçbir zaman unutmayacağım»
Gabriel ayrıca dünya genelinde yayın yapan Larausse Kitapevi’nin yayımladığı tarihe geçmiş büyük kişilerin tanıtıldığı bir sayıda Kanuni Sultan Süleyman’ı tanıtmış ve Osmanlı devlet yapısı hakkında bilgiler vermiştir.
1932 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne giderek bölgenin haritasını çıkarmıştır.
1932 yılındaki Güneydoğu gezisinde, Mardin şehrinin kesitini çizmiş ve şehirdeki tarihi eserleri incelemiştir.
Diyarbakır kenti restitüsyon planı, Gabriel, 1940
Gabriel sur duvarları üzerinde yaptığı kapsamlı araştırma ile bugünkü Diyarbakır surlarının M.S. 363 yılında onarılarak kentin bu surlar içine alındığını tespit etmiştir. Bugün birçok araştırmacıda bu görüşe katılmaktadır.
Diyarbakır Surları, Gabriel, 1932
Malabadi Köprüsü, 1147 Artuklular Dönemi
- Genişlik:7 metre, uzunluk: 150 metre, kemer açıklığı: 38.60 metre ölçülerindedir.
- Albert Gabriel de köprü içine şöyle demektedir: “Modern statik hesabının olmadığı devirde bu açıklıkta o zaman için böyle bir eser hayranlık ve takdiri muciptir. Ayasofya’nın kubbesi köprünün altına rahatlıkla girer. Balkanlarda, Orta Doğu’da ve Türkiye’nin diğer bölgelerinde bu açıklıkta, bu yaşta köprü yoktur.”
Albert Gabriel Hasankeyf üzerinde çalışma yapan ilk bilim adamıdır. Hasankeyf’in topağrafik haritasını çizmiş ve şehir içerisinde ki bütün tarihi eserleri inceleyerek tanıtmıştır.
Hasankeyf Köprüsü Restitüsyonu, Albert Gabriel, 1932
Albert Gabriel Bursa için; “İstanbul’dan sonra mimari eser bakımından en zengin Türk şehridir” demiştir 1958. Kitabın birinci bölümde Bursa’nın tarihçesi ve topografyası ele alınmıştır. Mahaller, surlar ve mezarlıkların da özelliklerine bu bölümde yer verilmiştir. İkinci bölümün girişindeyse camiler, medreseler, tekkeler, türbeler, kaplıcalar ve hamamlar ile hanlardan oluşan 315 eserin listesi bulunmaktadır.
Gabriel 23 Aralık 1972 yılında ölmüştür. Cenazesine katılan tek resmi yetkili kişi ise Türkiye’nin Paris Büyükelçisi olmuştur.
11 Kasım 2006 tarihinde Kazım Taşkent Sanat Galerisi’nde Albert Gabriel’in kendisini ve eserlerini tanıtan birde sergi açılmıştır.