15
Harika Gökçe Birgin Sanatın Yolculuğu için ”Dil” yazısını yazdı.Kendisine teşekkür eder,yazısını okumanızı tavsiye ederiz.
Dil
Türklerin tarih boyunca yaşadığı coğrafyalar ve yaşadıkları kültür, kültürel miraslarda kullanılan dili etkilemiştir.
Orhun Kitabeleri’nde kullanılan Orhun alfabesinden sonra, Türklerin batıya doğru yolculuklarında Farsça etkileşimi belirir.Türklerin İslamiyeti seçip, temsil etme misyonu ile beraber Arapça da işlevselleşmeye başlar.
Arapça’nın işlevsel oluşunun bir sebebi de; genişçe bir coğrafyada bilim dilinin Arapça oluşudur.Bilim, gelişen bir dinamik halinde toplumları etkiler hale gelmektedir.
Türkler, Selçuklular ile birlikte ilk resmi üniversitelerini kurarlar,bilim dili Arapça olur ve kendi dillerinde olan ama Arapça’da olmayan ç,p gibi harfleri Farsçadan almışlardır.Zamanla bu Osmanlıca olarak karşımıza çıkar.
Orta Asya göçüyle başlayan bu tarihsel süreçte Türkler gerçekten azim bir gayret içinde olmuşlardır.
Dil zaman zaman etkileşimi kökten bir süreç geçirmiştir.
Bu mabetlerde Kuran dili olan Arapça ile hatlar yazılır, kullanılan dil Arapça olur.Bu hem İslamın temsil sorumluluğunun yansıması hem de İslamın evrensel daveti ile ilgili görünmektedir.Bu durum- o dönem itibariyle- bu mekanlarda dünya kelamı konuşmak istemeyip de metafizik bir atmosferi tercih etmenin de bir ifadesi olabilir.
Bu mabetler imparatorluk sınırları genişledikçe ve tarihin seyri içinde değişik milletten ve kültürden insanların aynı zamanda ziyaretgahı olmuştur.Bazılarının ise mabedi haline gelmiştir.
Bu eserlerde Türklerle ilgili olan şeyler,hep bir bakış açısıyla bulunur.Bir yükseliş döneminin minareler boyunca seyredilmesi gibi…
Ya da hiç Türkçe yazmadan devasa eserlerin Türk ve Dünya tarihine mirası gibi…
Harika Birgin