İstanbul’un 1453’te fethedilmesi ile birlikte, şehrin en büyük ve görkemli yapısı olan ve Hıristiyan inancının vazgeçilmez mabedi olan Ayasofya Müzesi’nin camiye çevrilmesinin ardından, inşa tarihi 6.yüzyıla kadar indirilen Kariye Kilisesi, önemli dini merasimlerde saray kilisesi olarak kullanılmaktaydı. İçerisinde Pantokrator İsa olmak üzere pek çok mozaik ve freskleri bünyesinde barındıran yapı, 1511’de Sultan II. Beyazid’in sadrazamlarından Atik Ali Paşa tarafından camiye çevrilmişti. 1945 yılında bakanlar kurulu kararı ile müzeye çevrilmişti.
Ayasofya’nın camiye çevrilmesinden 1 ay sonra Kariye’ninde, Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek camiye çevrilmesi kararı alındı.
Bu karar, ister istemez bazı kesimler tarafından olumlu karşılanırken, bazı kesimler tarafından ise olumsuz yorumlar almıştır. Sizde var olan düşüncelerinizi yorum bölümüne ekleyerek, konu hakkındaki fikirlerinizi beyan edebilirsiniz.
Barışcan Akatay
Mart 26, 2023 at 3:18pmİsabet olmuş. Kariye Camidir. Cami olarak kalmalıdır. Müze için yer bulunur. Camiden müzeye dönüş olmaz.