Kitab Fi Marifat Al-Piyal-Al Hendesiyye
Eser Diyarbakır’da Artuklu hükümdarı Nasreddin Mahmut için El Ceziri tarafından 1206’da kaleme alınmıştır.. Cizreli olduğu için El Ceziri olarak tanınmış olup 13.yy’da Robotik bilminin önde gelen ismi olarak kabul edilen Sibermetik üzerine çalışmalar yapan ilk müslüman bilim adamı ve mühendistir.
Cezeri otomatik sistem kurmaklar yetinmemiş, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayıda başarmıştır. Dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibermetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim adamı ünvanına sahiptir. Ceziri’nin su saatleri, su robotları, otomatik termos, vb. Birçok teknik ve mekanik buluşu ile yaşadığı dönemde de kitleleri etkilemiştir. Sibermetik: Haberleşme, denge kurma ve ayarlama bilimidir. İnsanlarda ve mekanlarda bilgi alışverişi, kontrolü ve statiği inceler. Bu bilim zamanla gelişerek bilgisayarların ortaya çıkmasıan imkan sağlamıştır.
El Ceziri, robot bilmininde kurucusudur. Kitabı mekanik haraketlerden mühendislikte faydalanmayı içeren eser, Arapça yazılmış içinde 50’den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını, çizimlerle göstermiştir. Tatbikata geçirilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını belirtmiştir. Sadece suyun kaldırma ve basınç gücünü kullanarak tamamen yeni bir teknik ve sistem kurmuş, çok yönlü otomatik haraketler elde etmiştir. Eser 20.yy’ın başında Almanca, 19974’te İngilizceye çevrilmiştir. Kitabın önemli özelliklerinden biride günümüze renklerin canlılıklarından birşey kaybetmeden gelmesidir. Kitaptaki mekaniklerden birkaç tanesi Erlangen Üniversitesi’nde Wideman tarafından yapılmış ve çalıştırılmıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Tarihi Enstitüsü’nde kitaptaki şekillerin aslına sadık kalarak Tavus Kuşlu Su Saati’ni yapmıştır.
Eserin Türkiye de 5, Dünya da 16 kopyası vardır. Topkapı Sarayı Müzesi’nde 4, Süleymaniye Kütüphanesi’nde 1 adettir. Bağdat’ta 1, Dablin’de1, Oxford Bodleian Kütüphanesi 2, Hollywood Layden Üniversitesi Kütüphanesi 2, Paris Bibliotheque Nationale’da 3, ve ABD’nin çeşitli müze ve koleksiyonlarında, farklı yazmalardan koparılmış minyatürlü sayfaları bulunur. Kitabül Hiyel olarak anılan eser 6 bölümden oluşmaktadır. Ön sözden başka 50 adet şekil, 55 adet ilginç buluş, 15 farklı düzen yer almaktadır.
1. Bölüm Su Saatleri
2. Bölüm Davetlerde Şarap Dağıtımı için kullanılan otomatik kaplar ve oyunlar
3. Bölüm İbriklerin, kan alma teknelerinin ve abdest alma leğenlerinin yapımı
4. Bölüm Fıskiyeler havuzlar ve müzik otomatları
5. Bölüm Kuyu yada akarsulardan su çıkaran tulumbalar ve kaldırma düzenleri
6. Bölüm birbiriyle ilişkisi olmayan düzenler çeşitli saray hizmetleri gören makinalar, şifreli kilitli kasalar ve oymacılık.
İbrik:
İçine doldurulan sıvıları istenildiği biçimde akıtabilen ibrikler, Cezerî’nin hava ve boşluğadayanarak düzenlediği araçların başında gelir. Metin kısmında Hükümdarın Abdest alması için otomatik olarak su akıtan, büyük pirinç ibrik olarak tanıtılmıştır. Sistemede kabın üzerindeki kapak kapatıldığında ördeğin gagasından su akmaya başlar. Boşalan ibriğin doldurulmasıyla sistemde süreklilik sağlanır.
Tavus Kuşlu İbrik:
Araç veya düzenek Tavus Kuşu görünümünde bir ibriktir. Tavusun boynu baş hizasından yükselmekte ve Tavusun boynu baş hizasından yükselmektedir ve kuyruğu kapalıdır. İbrik abdest almak için kullanılmaktadır. Görevli kişi tavusun kuyruğundaki kapaktan suyu tavusun içine boşaltır. Kuyruğun üst kısmında yer alan yuvarlak çıkıntı çekildiğinde tavusun gagasından abdest almak için yeterli miktarda su boşalır.
Tavus Kuşlu Leğen:
Araç, bir kaide üzerine oturtulmuş bir leğen, leğenin zemininden yükselen dört sütun ve bu sütunlar üzerinde de tavus kuşunu taşıyan iki kapılı bir hisardan oluşmuştur. Tavusun boynu yay gibi uzanmış ve gagası leğene doğrudur. Kuyruğu ise diktir. Tavusun gagasından su akar. Bu anda kapılardan biri açılır ve elinde sabun kavanozu tutan bir çocuk çıkar. Su akışı durduğunda diğer kapı açılır ve buradan da elinde havlu tutan bir çocuk çıkar.
Filli Su Saati
Bu saat Cezerî’nin en ünlü aracıdır. Sırtında kare biçiminde bir kürsü, kürsünün köşelerindeki sütunlar üzerinde bir hisar, hisarın üzerinde küçük bir kubbe, kubbenin üstünde de bir kuş bulunan bir fil şeklindedir. İlk yarım saatte sağdaki şahin topu yılana bırakır. Daha sonra yılan topu vazoya koyar. Fil sürücüsü balta ile filin başına vurur. Top filin göğsünden çıkar, karnında asılı bir çan üzerine düşerek ses çıkarır, böylece yarım saatin geçtiği bildirilir. Kalan yarım saatte ise aynı olaylar düzeneğin sol tarafında devam eder ve böylece bir saat geçmiş olur.
Güneş Saatlerini Bildiren Hisarlı Su Saati:
El-Cezerî’nin bu su saati gece 12 ve gündüz 12’ye bölünmüş bir Güneş su saatidir. Bu saat bir astronomik saattir; yani gündüz Güneş’in gök yüzünde nerede olduğunu, hangi burçta olduğunu, Günes ve Ay’ın gök yüzündeki konumlarını, gündüzden veya geceden ne kadar saat geçmiş olduğunu bildirir.
Bu saat iki insan boyu yüksekliğinde bir ev biçimindedir. Alt kısmında bronz veya tahta ile kapanmış bir kapı, aracın en alt kısmında, perdenin önünde iki davulcu, iki borucu, bir zilci figürü, perdenin iki yanında iki mihrap ve içlerinde kanatlarını açmış birer şahin ve şahinlerin önlerinde, içlerinde birer zil asılı iki vazo, iki mihrabın arasında yarım daire biçiminde sıralanmış 12 cam disk, mihrapların üstünde bir friz ve friz boyunca hareket eden altından yapılmış bir hilâl, frizin üstünde aynı renge boyanmış tek kanatlı 12 kapı, onların da üzerinde, alttakilere paralel çift kanatlı 12 kapı daha, kapıların üstünde 12 burçtan altısının göründüğü bir pencere, onun da altında Güneş’i taşıyan bir halka, onun altında da Ay’ı taşıyan bir halka vardır.
Gün başlangıcında altın hilâl friz üzerinde muntazam bir biçimde hareketine başlar. Kapılardan birinciyi geçip, birinci ile ikinci kapı arasına gelince, üstteki kapılardan ilkinin kanatları açılır ve bir figür görünür, aynı anda alttaki kapı döner ve rengi değişir. iki sahin öne doğru çıkıp vazolara yaklaşır ve gagalarından birer topu zillerin üzerine düşürürler. Çok uzaktan bile işitilebilecek ses çıkarırlar. 6., 9. ve 12. saatlerde ise bunlara ek olarak aynı anda davulcular davullarını, zilci zilini çalar ve borucular borularını öttürürler. Gün başlangıcında Güneş hangi burçta ise, o burç hizasında ve ufuktan doğmak üzere bulunur. Yavaş yavaş Güneş’le birlikte doğmakta olan burç yükselir, karşısındaki burç ise batar.
Geceye gelince; Ay gök yüzünde göründüğü biçimde, yani hilâl ise hilâl, yarım Ay ise yarım Ay, dolunay ise dolunay biçiminde, bulunduğu burç hizasında görünür. Gecenin başlangıcından itibaren bir saat süresinde, ilk cam disk bütünüyle aydınlanıncaya kadar gittikçe büyüyen bir ışık görülür. Altıncı ve dokuzuncu cam diskler bütünüyle aydınlandığında müzisyenler, gündüz olduğu gibi görevlerini yerine getirirler. 12. cam dis aydınlandığında, ki bu gecenin son saatinin sonudur, aynı işlevler tekrarlanır.
Otomatik Abdest Alma Makinası
Düzenek için robot bir adamın üstünde duran su deposundan sağdaki sütun boyunca gelen su, otomatik adamın elinden geçerek testiye kadar ulaşır. Bir süre sonra su ile dolan testi ağırlaşarak eğilir ve hükümdarın abdest alacağı havuza dökülür. Ayrıca testide suyun yükselmesi ile sıkışan hava üstteki kuşun ötmesini sağlar. Hafifleyen testi tekrar eski yerine döner. Bu işlem birkaç kez tekrarlanır. Bu arada testiden hükümdara dökülen su, havuzun içindeki otomatikadamın altında gizli olan depoya aktarılmaya başlar. Bu depodaki şamandırada suyun dolmasıyla birlikte yavaş yavaş yukarı doğru kalkarak otomatik adamın havluyu tutan kolunuda hükümdara uzatır. Havlunun uzatılması işlemin bittiğini gösterir.
Kan Teknesi
Araç, bir kaide üzerine yerleştirilmiş bir leğen biçimindedir. Teknenin ortasındaki platform üzerinde ayakta duran bir keşiş yer almaktadır. Keşişin elinde bir âsâ vardır ve âsânın ucu 1’den 120’ye kadar işaretlenmiş olan teknenin kenarına uzanmıştır. Araç kanı alınacak kişinin önüne yerleştirilir. Kan tekneye boşaltılır. 1 dirhemlik kan teknede toplandığında keşişin elindeki âsâ ilk işarete ulaşır. Kan miktarı arttığında keşiş âsâsı ile birlikte kan miktarını göstermek üzere döner. Minyatürde keşişin kıyafetinde Bizans etkisi görülmektedir.