Nasiriler döneminin eseridir. İspanya’nın Gırnata şehrindedir. Doro ve Penin Irmaklarının ortasında yüksek bir tepe üzerine kurulmuştur.
Aslında El Hamra sarayının bulunduğu yerde 9. yy da bir kalenin inşa edildiği biliniyor. Bu kalenin 11. ve 13. Yy da tahkim edilerek geliştirildiğini böylece Beni Ahmer devletine kadar askeri yapı olarak devam eder. Beni Ahmer devletinin kurucusu olan Muhammed İbnü Ahmer burada ilk binayı inşa eder. Daha sonra oğlu I. Yusuf zamanında ve torunu V. Muhammed döneminde bir takım eklemelerle saray gelişir. Tek evrede inşa edilen bir saray değildir. İhtiyaca göre inşa edilmiştir. Günümüze ulaşan yapılar I. Yusuf ve V. Muhammed in ilave ettiği kısımlardır. I. Yusuf un 1333-1354 yılları arasında hükü mdarlık yaptığı bilinmektedir. Bu zaman diliminde avlusu, kamoroz kulesi ve çevresindeki yapılar yapılmıştır. V. Muhammed 1354-1359 yılları arasında hükümdarlık yapmıştır. İlave ettiği kısımlar arslanlı avlu ve çevresindeki kısımlardır. Sarayın büyük bir kısmı Çarzkuin tarafından yıkılmıştır. Bu bölüme Rönesans tarzında bir saray inşa edilmiştir. 1522 yılında bir depreme maruz kalır 1590 da büyük bir patlama olur ve oldukça zarar gören yapı terkedilir. Yapı 19. Yy başlarına kadar boş kalmıştır. Bu dönemde Napolyon önderliğinde Fransız ordusu Gırnata yı işgal ettiğinde EL Hamra sarayını kullanırlar.
1812 de geri çekilirken kalan epeyce bir bölümü de tahrip ederler. İslam sivil mimarisinin Avrupa kıtasında ki tek ve en önemli temsilcisidir. Bu tarzda ve yapıda başka bir saray yapısı yoktur.
Plan olarak Suriye ve Filistin de ki Emevi kasırlarıyla birlikte İslam saray mimarisinin önemli temsilcisi durumundadır. Bugün 2 avlu etrafında şekillendirilmişir. Kuzey güney istikametinde uzanan El-Bürke avlusu ile doğu batı istikametinde uzanan avlu bir L oluşturacak şekilde yerleştirilir. Bunların etrafında muhtelif divanhaneler yerleştirilmiş olup ünlüsü elçiler divanhanesidir. Mahkeme iki kız kardeş serraç gibi divanhanelerde vardır. Bir hamam, mescid avlusu ve bahçelerden oluşan yapı ortaya koyar.
El Bürke avlusu sarayın batı tarafında yer alır. Ortasında ki 36 m uzunluğundaki havuzdan dolayı ayna anlamına geleen El Bürke ismiyle adlandırılmıştır. Kısa kenarlarında ince ve yüksek mermer sütunlar tarafından taşınan 7 şer gözlü galeriler yerleştirilmiştir. Kuzeyde ki galeri içerisinden geçilerek bir koridor ile Kamaras kulesinin içerisinde bulunan elçiler divan hanesine ulaşılır.
Elçiler divanhanesi El Hamra sarayı içerisinde ki en büyük mekân ve divanhanelerin en büyüğüdür. 3 m kalınlığında duvarlarla kuşatılmıştır. Giriş yönü hariç 3 kenarın da 3 er tane pencereye yer verilmiştir. Her bir pencere oda gibidir. Zeminden yaklaşık 24 m yüksekliğinde iç mekân söz konusudur. Korniş altında yuvarlak 20 kadar penceresi yer alır. Orijinal tavan ahşaptan bir gökyüzü tasviri gibi yıldız kompozisyon içerir. Sonradan mukarnaslı örtüyle değiştirilmiştir. Beni Ahmer devleti zamanında yabancı ülkelerden gelen elçiler bu divan hanede kabul edildiği için böyle anılır. El Bürke avlusunun K. batı köşesinde mescid yer alır k. doğu köşede ise hamam yer alır.
Doğu batı istikametinde uzanan aslanlı avlu ise sarayın doğusunda yer alır. Ortasında ki aslanların taşıdığı havuzlu bir fıskiye yer alır. Bu nedenle aslanlı avlu ismiyle anılır. Aslanlar 3 boyutlu olarak heykel tarzında oluşturulmuştur. Şimdiye kadar İslam sanatında bu tarz süsleme yoktur. Ortada ki fıskiyeden akan sular bu yönde kemerler vasıtasıyla tahliye edilir. Su sesinin estetiğinden yararlanılır. Avlu 4 yönden revaklarla kuşatılmıştır. Bu revaklarda ince uzun mermer mukarnas sütunlar ve çok hareketli kemerlerle oluşur. Kemerlerin çevresi kırmızımtırak taşlarla çok gösterişli yapı bitkisel süslemelerle bezenmiştir. Aslanlı avlunun 3 tarafında divanhaneler yer almaktadır. El hamra sarayında bu mekânların içerisinde çok hareketli kemerler at nalı formunda kapı pencereler Endülüs tarzında çini kaplamalar yer yer alçı süslemeler ve taş üzerine yazılı bitkisel ve geometrik süslemeler bulunmaktadır. Oldukça gösterişli bir dekarasyona sahiptir.