GÜLÜMSEYEREK UYU: 18.ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE KEMAL SUNAL…-Damla Ağüzüm

Türk Dili ve Edebiyatı mezunu Damla Ağüzüm Sanatın Yolculuğu için ”GÜLÜMSEYEREK UYU: 18.ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE KEMAL SUNAL…” yazısını yazdı.Kendisine teşekkür eder,okumanızı tavsiye ederiz…

GÜLÜMSEYEREK UYU: 18.ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE KEMAL SUNAL…

Ölülerin arkasından konuşmayı, dirilere mahcubiyetinden sevmeyen bir milletiz biz… “Bak unutamadı” deme, birine karşı aciz ve unutamayan pozisyonunda olmayı sevmediğimiz için ve belki de dinin, adetlerin ve yaşam biçiminin “cıss” dediği için engellemelerle ölülerimizi ardından sessiz ağıtlarla uğurlamayı seven bir milletiz. Oysa ki eksiğiyle fazlasıyla ölülerin arkasından bir yaşam değerlendirmesi yapılabilir. Bunun kime ne faydası olacağını düşünen ve kutsala laf edileceğine inananlar ise zaten hiç konuşmamalılardır…

Sayın Kemal Sunal…

Sanırım onun arkasından bir hesap kitap muhasebesine düşülseydi, asla eksileri söylenemezdi. Insanın uzaktan bakıldığında suçtan ve günahtan arınmış olduğuna dair bir düşünce beliriyor aklında onun siluetini gördüğünde. Bu kanıya sadece rollerindeki güldüren adam imajından değil, aslında bilime ve bilimsel kimliğime çok aykırı olarak hislerimle varıyorum. Hislerim doğruyu söylüyor olmalı…

90’larda hepimizin evlerinde olduğu gibi bizim de evimizde akşam oldu mu babam işten gelir, sofrada yemek yenir ve televizyon açılarak bir yeşilçam filmi izlenirdi. O zamanlar hangi filme denk gelsek Kemal Sunal illa ki bir noktadan katılır. Dahil olurdu. Sabah olduğunda okulda sanki ilk kez izleniyormuşçasına “Dün Akşam Hababam Sınıfını izledin mi?” muhabbeti yapılır, ilk defa tadılan bir duygunun heyecanı gibi konuşmalar geçerdi aramızda…

Çocuktuk, heyecanlıydık…

Fakat heyecandan da öte bize uygun, bizden birini ekranda görmenin saflığı ile aynı sahnelere gülerdik. Hatta kimi huysuz arkadaşlarımız ensemize çarpar “ne gülüoosun eşoğlu eşek!” derdi.

Ben diğerlerinden farklı olarak güldüren değil, dram yönü ağır basan filmleri sevdiğim için ilk Garip filmi ile kanım ısınmıştı Sayın Kemal Sunal’a. Annesinin bırakıp kaçtığı, onu yıllarca yetiştiren babası bildiği kişiye bağlanan küçücük Fatoş’un filmin sonunda “beni babamdan ayırmayın hakim bey” dediği sahnede daha o yaşlarda ılık ılık ağlamıştım. Fatoş’un babasıyla zabıtacılık oynaması, beraber sokakta her türlü hile hurdaya bulaşmaları ama sonunda aç veya tok mutlu olmaları beni derinden etkilemişti.

Dün sevgili Kemal Sunal’ın ölüm yıldönümüydü. Aramızdan gidişinin üzerinden 18 yıl geçmiş, ama biz onu her zaman Televizyonlarda izlediğimiz için bu durumu göz ardı etmiştik.

Ben çok kalabalık olur o gün diye bir gün evvel gitmiş, çiçeğimi vermiş ve Fatoş’un kendisine selamını iletmiştim.

Gülümseyerek uyu…

DAMLA AĞÜZÜM

You may also like...

Your email will not be published. Name and Email fields are required