1075-1305 yılları arasında Anadolu’da hakim olan Anadolu Selçuklu Devletinin, mimari anlamda Türk İslam Sanatına katkısı şüphesiz ki tartışılamayacak kadar önemlidir. Mimarinin dışında el sanatlarıyla da önemli bir yere sahip olan Selçuklular, Orta Asya’dan gelen halı dokuma geleneği Anadolu’ya taşıyan ve önemli halıları miras olarak bizlere bırakan bir devlet konumundadır.
Selçuklu’dan günümüze ulaşan halılara baktığımızda ise hepsinin kesin bir tarihi olmamakla birlikte XIII. yüzyıla tarihlendirilmektedir ve bugün Türk İslam Eserleri Müzesi’nde ziyaretçiler ile buluşmaktadır.
Halılara bakıldığında zemin rengi olarak Selçuklu’nın gelenekleri sürdürdüğü görülürken, zemin süslemeleri, bordür süslemeleri ve motifler bakımından bazı benzerlikler ve farklılıklar ortaya koymaktadır.
Genelde 1,15×2,30 m ölçülerinde küçük ebatlarda olan halıların renk komposizyonu bakımından kırmızı, sarı ve çini sanatında da hatırlanılacağı üzere turkuaz renginin yoğun ve baskın olduğu görülmektedir. Süsleme açısından ise daha çok geometrik bezemenin ağırlık bastığı dikkat çeken bir diğer husustur. Aslında Selçukluların hayvan ve insan figürlerini hem çinilerinde hem mimarisinde usta bir şekilde işlediği görülmektedir. Ancak bunu halılarına yansıtamadığı veya yansıtmadığı söylenebilir.
Selçuklu Halılarından bazı örnekler:
