Eser, Matrakçı Nasuh’un Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’ne dair, tarihinin 1533-1536 yılları arasındaki ilk İran seferini konu eden bölümüdür.
Matrakçı Nasuh eserinde, Sefer’i Irakeyn sırasında konaklanıp göçülen menzillerin resimlerini yapmak, bu resimlerin uygun yerlerine menzillerin adlarını yazmak suretiyle eserini menzilnâme haline getirmiştir. Bir yol üzerinde konaklayacak yerleri ve bu yerler arasındaki uzaklıkları bildiren eserler genellikle menzilnâme adıyla anılır.
Eser, Irakeyn Seferi’nin sebepleri ve ordunun hareketiyle başlamaktadır. Doğu Anadolu ve Tebriz’e kadar uzanan bölgede bulunan ve o sırada zapt edilmiş yerlerin adlarını topluca vermektedir. Daha sonrada sırasıyla ve bölge bölge başlıca menzil isimleri resimleriyle birlikte gösterilmiştir.
Eserde bulunan menzil minyatürleri, sembolik olmaktan çok genellikle ait olduğu şehir, kasaba, köy dağ ve konak yerlerini oldukça doğru asıllarına uygun göstermesi de ayrıca önemlidir. Matrakçı Nasuh’un kendi fırçasından çıkmış olan menzillerin resimlerinin padişah için özel olarak hazırlanmış olması, eserin değerini daha da artırmaktadır.
Eser, Anadolu’dan geçerek İran’a giden yollar hakkında verdiği bilgiler ve ihtiva ettiği kroki tarzındaki haritalarla, Coğrafyacılar bakımından da önemlidir.
Eserde şehirler, kasabalar, köyler, kaleler, harabeler, durak yerleri, hanlar, dağlar, geçitler, önemli akarsular, köprüler, bahçelerin adlarını ve stilize haldeki resimlerini vermekte, bunların hangi bölgede bulunduğu işaret edilmektedir. Böylece eser, bir Coğrafya atlası olarak 16.yy’ın başlarında Anadolu, Batı İran ve Irak’ın şehir tiplerini, yapılarını ve şehirlerin çevresindeki ormanları, ağaç türleri ve av hayvanlarını tanıtmaktadır. Ayrıca konaklanan yerler arasındaki mesafeler ve konaklanan gün sayısı da verilmiştir.
Eserde büyük şehirlere ait minyatürlerin birer şehir planı olarak ayrıca önemi vardır. İstanbul, Diyarbakır, Tebriz, Sultaniye, Bağdat, Erzurum gibi şehirlerin minyatürleri, mimarlık tarihçilerinin ilgisini çekecek kadar değerli bir malzeme oluşturduğu görülür.
Matrakçı Nasuh’un bu eseri, yakın doğu şehirciliği bakımından da ilk kaynak olma niteliğindedir. Minyatürlerde kullanılan renklerin ihtişamı, dağ sıralarının anlamlı görünüşü, girinti ve çıkıntılar içine resmedilmiş hayvan resimleri, sanatçının ne kadar hünerli olduğunu göstermektedir.
Eserden anlaşıldığı kadarıyla Kanuni’nin bu ilk İran seferi sırasında konaklanıp göçülmüş olan bütün yerlerin %15’i şehir, %30’u kasaba %55’nin ise köy olduğu görülmektedir.
Eserin tek nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. Yazmadaki insansız manzara tasvirleri, Osmanlı manzara ressamlığı denilen yeni bir türün ilk örnekleridir. Bu yeni üslupta, İslam minyatür sanatını da uyarlayarak gözleme dayanan bir tasviri kavram resmini de devam ettirmiştir. Bu resimleri kroki tarzında kuş bakışı bir şekilde Matrakçının gözünden görmekteyiz.
Resim -1: İran’ın Tebriz şehri tasvir edilmiştir. Genellikle kale şehirlerin özellikleri ön cepheden bakıyormuşçasına resmedilmiştir. Minyatürlerde Matrakçı’nın dikkatini çeken yerleri Matrakçı’nın gözünden görmekteyiz.
Resim -2: İran Sultaniye şehri yine bir kale şehir şeklinde önemli mimari yapıları ile birlikte resmedilmiştir. Fauna ve florası ile birlikte bitki örtüsü, hayvan çeşitliliği, akarsu ve köprüleriyle matrakçının üslubunu açıkça görmekteyiz.
Resim -3: Adana’nın 16.yy’da kale bir şehir olduğu, iç kale dışında da yerleşimler olduğu görülmektedir. Bitki örtüsü ve mimarisiyle birlikte yansıtılmıştır. Camilerdeki mimari form ortak nokta olarak minyatürlerde karşımızsa çıkmaktadır.
Resim -4: Asi Suyu ve köprüsü tasvir edilmiştir. Farklı olarak hayvan tasvirlerinin bulunduğu örneklerdendir. Göl içinde kazlar, kuşlar, balıklar, geyik ve bitki çeşitliliği yansıtılmaktadır.
Resim -5: Bağdat şehri kale bir şehir olarak bir nehir kenarında yansıtılmıştır. Baş aşağı görülen mimari unsularda matrakçının üslup özelliğini yansıtmaktadır.
Resim -6: Bozüyük ve İnönü’nün tasvir edildiği bir minyatür. Doğası ve yapıları ile resmedilmiştir
Resim -7: Halep şehrinin minyatürü, kale şehirlerden biri daha, merkezde etrafı su ile çevrili bir iç kale ve şehrin mimarisi, Matrakçının gözünden Halep’in görünüşü resmedilmiştir.
Resim -8: Diyarbakır, bir kale şehir ve tarihi yapıları ile birlikte tasvir edildiği görülmektedir.
Resim -9: Erciş Kalesi’nin tasviri 16.yy’daki hali görülmektedir.
Resim -10: Tercan ve Mama Hatun Kervansarayı tasvir edildiği bir minyatür.
Resim -11: İstanbul’un, boğazın iki yakasının da tasvir edildiği bir minyatür seferin başladığı nokta olması açısından önemlidir.
Resim -12: İstanbul Sultan Ahmet Meydanı, hipodrum’un bulunduğu meydanın, yılanlı sütununda yansıtıldığı ve Matrak oyununun işlendiği bir minyatür.
Resim -13: Konya ve çevresinin yansıtıldığı bir minyatür.