Topkapı Sarayı Müzesi, Hazine Kitaplığı’nda bulunan 2152-53-54 ve 2160 nolu albümler, içerikleri açısından birbirleri ile ilgili olduklarından bir koleksiyon sayılmakta ve bir arada tutulmaktadır. Bu albümlerin düzenlenmeleri, Topkapı Sarayı Müzesi’ne gelişi, minyatürlerin yapıldıkları bölge, dönem ve sanatkârları hakkında çalışma ve tartışmalar devam etmektedir. Bir takım araştırmacı, albümlerin konusunu hayvan, süvari, av, dans, kuş, çiçek, tasviri olarak gruplandırmaktadır. Bunları, Uygur ressamlarının kısmen Herat’ta yaptıklarını ve Fatih döneminde İstanbul’a gelirken beraberlerinde getirdiğini, büyük kısmını da İstanbul da yaptıklarını ileri sürmektedir. Diğer bir grup araştırmacı, bu minyatürlerin İstanbul da yapıldığına dair hiçbir delil olmadığını, kıyafetler, tipler ve coğrafi özellikler de yerli unsurların bulunmaması ve işlenen konuların Fatih ve Yavuz dönemlerinin saraydaki hayat tarzı ve dünya görüşüne uymadığı, bu nedenle minyatürlerin İstanbul da yapılmadığını belirtirler.
Muhammed Siyah Kalem’in yaşamı ve kimliği bilinmiyor. Bazılarına göre gerçek adı da bu değil. Resimlerinin üzerine “Kârı Üstâd Muhammed Siyah Kalem” yazılmış. Oysa Doğu’da sanatçının kendisini üstad diye tanımlaması olağan değildir. Bu nedenle belki de resimlerin kaydı yapılırken sonradan eklenmiş olunabileceğini düşündürür. Siyah kalem ya da kara kalem deyimi renk kullanılmayan bir resim tekniğini tanımlar. Renkli oldukları halde bu resimlere bu adın verilmiş olması, çizginin alışılmadık bir anlatım gücünü göstermesinden ileri gelmiş olabilir.
Minyatürlerin rulo olarak yapıldıklarını ve sonradan parçalanarak albümlere yapıştırıldığı bilinmektedir. Bunlar bir araya getirildiğinde büyük boşluklar ortaya çıkmaktadır. Parçaların pek azı günümüze ulaşmıştır. Siyah Kalem’in üslubunda Çin etkisi görülür. Bu üslup, Uzakdoğu sanatının estetiğine yabancı kalır. Minyatürlerde Çin ustalarının ince zevkiyle bağdaşmayan, sert bir gerçekçilikle karşılaşılır. Bu minyatürlerin nerede yapıldığı bugüne kadar tam olarak saptanamamıştır. Fakat araştırmalar ilerledikçe minyatürlerin Türkistan da yapılmış olabileceği düşünülmektedir. Kılık kıyafetleri, kadınların çarşafları, erkeklerin sarıkları, geleneksel giysiler, bu bölgede çeşitli kültürlerde karşılaşılan özelliklere uymaktadır. Brahmanlar, Budistler, Şamanistler, Hristiyanlar ve bunların aralarında geçen konular, Siyah Kalem’in minyatürlerinde de görülür.
Siyah Kalem’in minyatürleri, Asya kültür ortamında yaşamış insanların günlük hayatını da yansıtmaktadır. Göçerler, sıradan insanlar, dervişler, budistler, şamanlar, keşişler, doğaüstü yaratıklar konuları arasındadır. Rulo resimlerin Asya kültüründe Manihaizm ve Budizm kültürü içinde önemli bir yeri vardır.
Muhammed Siyah Kalem’in sanatında ana etkenlerden birinin İpekyolu olduğu düşünülmektedir. Bu yolla sadece mallar ve değerli taşlar değil, kültürler, inançlar, efsaneler ve sanatlarda taşınmaktadır.
Siyah Kalem’in betimlemelerinde şamanın dansı, hayvanlarıyla birlikte tüccarlar, güç gösterisinde bulunanlar, gündelik işler yapanlar Siyah Kalem’in insanlarıdır. Siyah Kalemin sanatında insanlar ve hayvanların dışında doğaüstü yaratıklarda yer alır.
Siyah Kalem’in demonları, yeraltını ya da kötüyü temsil eden insanlar veya hayvanlara zarar veren ama yine hayatın içinden varlıklardır. Şamanizm’in ve Budizm’in izlerini taşıyan demonlar, büyü gücü ile İpekyolu’nda anlatılan efsanelerin baş aktörleri olarak, Siyah Kalem’in dünyasında yer alırlar. Siyah kalemin resimleri çok çeşitli tiplerle anlatılmıştır. Değişik ırklar ve halklardan tipler görülür. Türk, Moğol, Hintli, Zenci; başka inançlardan, şaman, derviş, budist, rahip, zengin, fakir, göçebeler, korku saçan cinler, devler; güreşen, çalgı çalan, dans eden, bilinmeyen tanrıya at kurban eden demonlar konuları oluştururlar.