Nusretiye Camisinde Ampir Etkiler

Sultan II. Mahmud adına, Ermeni tebaadan ve dönemin ünlü mimar ailesine mensup olan Krikor Amira Balyan18 tarafından inşa edilen Nusretiye Camii, İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Tophane semtinde, Sultan III. Selim zamanında yaptırılan Tophane-i Amire-i Arabacılar Kışlası’nın eğitim meydanında bulunmaktadır. Bu nedenle camiye Tophane Camii de denilmektedir. İnşasına H. 1238/M. 1823’de başlanan cami, H. 1241/M. 1826 yılında tamamlanmıştır.

Caminin tamamlanışından kısa bir süre sonra, 1826 Haziranı’nın ortalarında Eşkinci Ocağı adıyla kurulan yeni ordunun talime başlaması üzerine, yeniçeriler büyük bir isyan başlatmıştır. II. Mahmud, halkın ve ulema sınıfının tam desteğini almak suretiyle Vaka-i Hayriye (Hayırlı Olay) adıyla tarihe geçen devlet darbesiyle bu isyanı bastırmış; akabinde ise Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmıştır.

Sultan II. Mahmud, Yeniçeri ordusunun kaldırılması zaferinin anısına camisine, (Kutsal) Zafer anlamına gelen Nusretiye adını vermiştir. Nusretiye Camii, yaklaşık üç metre boyundaki sütunlarla taşınan yüksek bir plâtform üzerine, dikdörtgen plânlı olarak inşa edilmiştir. Caddeye bakan çift taraflı ve birkaç basamaklı mermer merdivenle çıkılan cami avlusunda, on ince sütunun çevrelediği, konik külâh örtülü bir şadırvan yer almaktadır. Avlu girişinde, caminin inşasının bitişine tarihlenen ve her ikisi de ön cepheleri dalgalı ve dairesel formda muvakkithanesi ve sebili yer almaktadır.

Nusretiye Camii’nin kütle kompozisyonu oluşturan ana elaman kare plânlı, merkezi kubbeli harimdir . Harimin doğu ve batı cephesinde revaklı galeriler düzenlenmiştir. Caminin son cemaat yerinin bulunduğu kuzey cephedeki, iki katlı Hünkâr Kasrı caminin kütle kompozisyonunu meydan getiren diğer bir unsurdur. Doğuda ve batıda iki kanat oluşturarak taşıntı yapan kasır; Hünkâr ve Paşa konutlarını içermektedir. İlk bakışta simetrik olarak algılanan hünkâr kasrında, batı cephedeki dikdörtgen plânlı üçüncü bir kanatla bu simetrinin bozulduğu dikkati çekmektedir.

Güney cepheden taşıntı yapan içte yarım daire dışta çokgen plânlı mihrab bölümü, cami kütlesini oluşturan diğer bir elemandır; ve bu haliyle kiliselerdeki apsisleri andırmaktadır. Nusretiye Camii’nin ana girişi kuzey cephedeki, Barok tarzda, çift taraflı büyük merdivenlerle ulaşılan son cemaat yerindeki portaldir. Batı cephede yer alan ve padişah için ayrılmış bir de Hünkar Girişi bulunmaktadır. Nusretiye Camii’n yüksek bir plâtform (su basmanı) üzerinde inşa edilmiş olması, kubbe ve kubbe kasnağının yüksekliği ile sağlanan yükselme hareketi, çift taraflı ve kıvrımlı merdivenli girişi, sebil ve muvakkithanedeki dalgalı cepheler, mihrab bölümünün dışa taşkın plânı, dış cepheleri bölümleyen profilli silme grupları, yuvarlak ve yüksek profilli askı kemer düzenlemesi, Hünkâr Girişi’nin dilimli kemerli kapısı, minare peteklerinin dalgalı formu, kapı üstlerindeki S kıvrımlı tepelikler, harim içindeki yuvarlak kemerli pencere alınlıkları, minber külâhının dalgalı formu gibi yapısal elemanlardaki düzenlemeler belirgin Barok üslûp etkileridir. Bir iç dekorasyon ve süsleme stili olarak ortaya çıkmış olan Ampir Üslûp’un etkileri ise, ağırlıklı olarak süsleme tasarımında olmak üzere caminin bazı strüktürel elemanlarında kendini göstermektedir.

Bu çerçevede; dikdörtgen formlu sade söveli pencereler, sütun başlıklarının sade profilli görünümleri, eğrisellikten uzaklaşmış yalın silmeler, sade/hareketsiz sütun başlıkları ve Hünkâr Kasrı’nın sade ve ciddi ifadesi Osmanlı Ampiri’nin etkileridir . Barok ve Rokoko’nun eğrisel ve karmaşıklık eğiliminin aksine Ampir Üslûp’un simetri, daha düz hatlarla beliren çizgiselliği, yapıda kendini hissettirmektedir. Kubbeyi taşıyan ayaklar üzerindeki kaburgalı vazo formlu ağırlık kuleleri, bu kuleleri kubbe kasnağına bağlayan ve aslan pençesi şeklinde sonlanan büyük dayanma kemerleri, kubbe kasnağı pencereleri arasında yer alan ve yine aslan pençesine benzer şekilde sonlanan pilastrlar ile, üzerlerindeki soğan karınlı vazo biçimindeki altın yaldız akroter süsleri Ampir üslûp yorumlardır. Kubbeyi taşıyan büyük askı kemerlerin sırtındaki zincir biçiminde düzenlenmiş mermer korkuluk, askı kemerin kilit taşı üzerindeki yıldız ve akant motifi birleşimi iri kabartma süsleme, harim üst kat pencerelerin tepeliklerindeki yüksek kabartma bitkisel süslemeler cami dış cephesindeki dikkat çekici plastik unsurlardandır; ve Ampir üslûp yorumlarıdır .

Caminin revaklı dış galerilerinin mermer korkuluk levhalarını dolgulayan çiçekli rozetlere tutturulmuş perde motifli kompozisyon, Ampir üslûpta perde süslemesine verilen ayrıcalıklı önemle bağlantılı olarak Ampir etkidir. Nusretiye Camii’nde özellikle kapı ve pencere köşelerinde rastlanan ve camiinin genelinde de kullanılmış olan uçları kıvrık altı veya sekiz yapraklı iri çiçek rozetleri de Ampir yorumlardır. Çift yönlü sarmal merdivenlerle ulaşılan kuzey girişin basık kemerli portali, kuruluş düzeni itibariyle Barok’u, süsleme motifleriyle Ampir yorumunu yansıtmaktadır.

Hünkâr Girişi portali ise, dilimli kemeri, eğrisel saçak sundurması ve saçağı, altın yaldızlı kapı kitabesi ile Barok tarzın bir devamıdır; ancak bu genel kuruluşa karşın, yapının genelinde rastlanabilen uçları kıvrık palmetler, volütlü akant yaprakları, altı yapraklı çiçek rozetleri ve askı girland kabartma süslemelerle Ampir yorumları barındırmaktadır  Nusretiye Camii Sebili ve Muvakkithanesi ise, cephelerinin dalgalı formu, düşey ayaklarla bölümlenişleri ve konik çatıları gibi unsurlarla Üsküdar Yeni Valide Camii (1710) Sebili ile başlayan Barok ve Rokoko etkiyi sürdürmekle birlikte süsleme detaylarında Osmanlı Ampir yorumlarını yansıtmaktadır

Bakır’ın ifadesiyle; her iki yapı süslemelerinde de rastlanan “sertleşmiş akant yaprakları, rozetler, kumaş kıvrımları ve etek kısımlarındaki bezemesiz panolar Ampir etkilerdir.”  Caminin, oluklu ve kalın yivli ince minarelerinin şerefe peteklerinin dalgalı ve dilimli formları Barok üslûbu yansıtmakla beraber; soğan formlu papuçlarını bölümleyen ve aslan pençesiyle sonlanan akantus yaprağı biçimli pilastrlar ile peteklerin ve külâhın gövde ile birleşme yerlerindeki perde motifleri Ampir üslûp yorumlarıdır. Harim iç mekânda, yuvarlak kemerli ve kalem işi süslemeli üst kat pencereleri geleneksel tasarıma uygunken, zemin kat pencereleri hem düzenleniş hem de süsleme anlamında Ampir üslûp etkisini yansıtmaktadır. Bu pencerelerin yuvarlak kemer şeklindeki alınlıkları içinde düzenlenmiş kaburgalı büyük bir vazodan iki yana dağılan palmet kıvrımlarının oluşturduğu arabesk kompozisyon da Ampir tarzda bir süslemedir . Harimin üçüncü sıra pencereleri, mihrap bölümünün iki yanında birer tane ve simetrik olmak üzere oculus/göz pencere olarak bilinen Gotik tarzda dairesel pencereler şeklinde düzenlenmiştir .

Harimden ayrı bir bölüm olarak ve dışa taşıntı yapan mihrab bölümü ile iki tarafta pilastr demetleri ile sınırlanmış mihrab düzenlemesi Barok tarzın devamıdır . Buna karşın, mihrabın pilastrlarının vazo formlu kaideleri ve konsol demetleri  bunlar üzerine işlenmiş uçları kıvrık akant ve volütlü palmet yaprağı motifleri ile mihrab tepeliğini süsleyen kaburgalı vazodan çıkan çiçekli kıvrım dallardan oluşan arabesk kompozisyon Ampir etkili tasarımlardır. Mihrabın iki yanındaki büyük silindirik mumlukların tasarımında da karşımıza çıkan ve camideki diğer süslemelerde de rastlanan kaburgalı vazolar; Malmaison Şatosu, Tuileries Sarayı ve Louvre-Napolyon Müzesi dekorasyonunda da sık kullanılan Ampir süsleme ögesidir. Kuruluş olarak geleneksel düzeni yansıtan mermer minberin kapı alınlığı ve tepeliğindeki akant yapraklı süsleme, minber yan aynalıklardaki lotus, palmet ve akantuslardan oluşan buket şeklindeki büyük boyutlu kabartma süsleme , merdiven korkuluk panolarını dolgulayan çan çiçeği ve akantus yaprağı şeklindeki dizilerin oluşturduğu kabartma kompozisyon ile  yuvarlak kemerli minber süpürgelik açıklıklarının zeytin/defne yapraklı silmeleri, akantus ve lale çiçeği süslemeli dekoratif minik pilastrları Ampir Üslûp etkilerini taşımaktadır. Minber külâhı kaburgalı ve dalgalı formuyla Barok etkiyi yansıtsa da, gerek köşk korkuluğundaki akant yaprağından iki yana sarkan çan biçimindeki çiçeklerden oluşan büyük kabartma süsleme ( gerekse külâhın oturduğu ayaklar arasına düzenlenmiş üç boyutlu askı girlandlar, külâhın oturduğu tabla kenarlarındaki üç boyutlu palmetler ve yumurta biçimli altın yaldız akroterler Ampir süsleme yorumlarıdır. Hünkâr Mahfili’nin harime açılan loca kısmı, kahverengi mermerden dört ince paye ile desteklenen yekpare altın varaklı pirinç kafes ile kapatılmıştır .

Panolara ayrılmış olan kafes örtüdeki ajurlu stilize tavus kuşu motifi, antik çağlarda ve erken Hristiyanlık döneminde dini yapılarda kullanılan ve ölümsüzlüğü temsil eden bir süsleme olarak sembolik içeriğiyle Ampir yorumlardandır Kafesin altın varak perde motifli korniş süslemesi, uçları kıvrık palmet ve yumurta motifi dizisinden oluşan yüksek kabartma ve altın varak tepelik süslemesi ile kafesin mermer korkuluğundaki rozetli askı girlandlar ve akant yapraklı vazo biçimli pilastrlar Ampir etkili süslemelerdir.

Harimin doğu duvarında düzenlenmiş olan, kaburgalı ve geniş ağızlı küçük bir mermer konsoldan yükselerek genişleyen vaiz kürsüsü, dalgalı ve dilimli formuyla kuruluş olarak Barok tarzdadır. Silmelerle yatay olarak ikiye bölünmüş olan vaiz kürsüsü panoları, sivri yapraklı büyük akantus yaprakları ve akantus yapraklarıyla oluşturulmuş lale formunda büyük çiçek kompozisyonu ile dolgulanmıştır. Nusretiye Camii’nde yer alan ve Keçecizade İzzet Molla, Yaserizade Mustafa Efendi ve Sultan II. Mahmud’un da hat hocası olan Mustafa Rakım Efendi gibi ünlü Osmanlı hattatlara ait celî ta’lik ve celî sülüs hatlar ise geleneksel Türk-İslâm sanatını yansıtan süslemeler olarak önemlidir.

 

Kaynak: Bu metin tamamen  Özlem ORAL PATACI tarafından kaleme alınan “AMPİR ÜSLÛBU’NDA BİR SULTAN CAMİİ: NUSRETİYE” makalesinin 176-179 numaralı sayfasından alıntılanmıştır.

About

You may also like...

Your email will not be published. Name and Email fields are required