Divanyolu Caddesi üzerinde yer alan Türbe II. Mahmud için (1839-1840) yıllarında yaptırılmıştır. Divanyolu üzerinde yuvarlak kemerli ve şebekeli pencerelere sahip bir avlu içinde yer alan külliyenin cephesinde iki yuvarlak kemerli kapı mevcuttur. Külliye, türbe merkezli olarak yapılmıştır.
Külliyenin batı köşesinde bulunan II. Mahmud Türbesi XIX. yüzyıl Osmanlı hanedan türbeleri geleneğini sürdürür. Ampir üslûbunda inşa edilen yapıda cepheler mermerle kaplanmış, sekizgen planlı türbe sekizgen kasnaklı büyük bir kubbe ile örtülmüştür. Kuzey cephede kapı, diğer cephelerde geniş ve yüksek tutulmuş yuvarlak kemerli pencereler bulunmaktadır. Pencerelerin iki yanında korint tarzında stilize edilmiş başlıklara sahip birer pilastr ile cepheler hareketlen dirilmiştir. Pencerelerin kemer hizasında antik palmetlerle cepheler yatay olarak bölümlenmiş, üstte pilastrların bitiminde yer alan kornişlerle çevrelenmiştir. En üstte iki yanda birer arma (çifter kılıçlı birer kalkan), ortada İse kabarık bitkisel sistemli bir kompozisyonla dekore edilmiş kuşakla bunun üzerinde dışa taşan konsollu korniş yer almaktadır. Kubbenin üstündeki alem ışınsal düzeniyle güneşi hatırlatan bir formda ele alınmıştır. Kuzeyde yapıya bitişik tek katlı bir bölüm vardır.
Ortadaki koridorla türbeye bağlantı sağlanmakta olup iki yanda birer oda bulunmaktadır. Bunlardan sağdakine daha sonra defin yapılmıştır. Türbeye geçişi sağlayan kapı mermer söveli ve lentoludur. Üstte girlandlı bir düzenleme içinde besmele yazılmıştır. İçeride duvar yüzeyleri ve kubbede alçı kabartmalarla yapılmış süsleme dikkat çekicidir. Duvarlarda madalyon etrafında bitkisel kompozisyonlar, plastır ve başlıklar, üstte bir yazı kuşağı, daha yukarıda konsollu bir korniş vardır. Kasnakta yarım daire alınlıklar, aralarda Allah, Muhammed. Dört halifenin adları, Hasan ve Hüseyin isimleri yazılmıştır. Kubbenin içi oval forma uygun biçimde kasetlere bölümlenmiş olup arma, çelenk ve çiçek sepeti kabartmalarıyla süslenmiştir. Kubbe, ortasından sarkan büyük kristal avize ve sandukaların üzerindeki sırma örtüler Ampir dekorasyonla geleneksel süsleme arasında bir sentez yönelişini yansıtmaktadır. Türbenin yakınında yer alan yapı ziyaretlerde kullanılan hünkâr dairesidir.
Türbenin bir basamak üzerinde yükselmesi, düz bir şeridin bütün yapıyı dolanacak şekilde yapılması, yüzeylerdeki pencere boyutlarının büyümesi, yuvarlak kermerlerin kadameli olarak gerçekleştirilmesi, yatayla düşey arasındaki denge, doluluk ve boşluktaki denge Ampir üslup olarak kendini göstermektedir.
Türbede toplam on sekiz sanduka mevcuttur II. Mahmud Türbesi yapı grubunda bulunan sebil yine dönemin anlayışını yansıtır. Dışa taşkın daire formlu sebil dört sütunla bölümlenmiş olup dikdörtgen açıklıklı beş pencerelidir. Üstte süslemesiz bir arşitrav kuşağına sahip yapı, tasarımı itibariyle Avrupa’da benzerleri çokça bulunabilecek bir düzende olup bu tipte İstanbul’da ele alınan ilk ve tek örnektir. Cephelerdeki metal şebekeler altında dörder su verme açıklığı vardır. Üzeri kubbe ile örtülü yapının hazîre yönündeki girişi önünde üçlü bir mekân grubu yer alır. Külliyenin cephesinde köşede bulunan çeşme kare kaide üzerinde kare prizma bir gövde ve en üstte bir küreden meydana gelmiştir. Küre motifi, XIX. yüzyılın ilk yarısındaki kültürel gelişmeleri yansıtması açısından ilginç bir denemedir.