İstanbul’un İncisi Ayasofya-Derviş Eren Yaralı

Derviş Eren YARALI Profesyonel Turist Rehberi (Fransızca, Ispanyolca, Portekizce), Sanatın Yolculuğu için ”İstanbul’un İncisi Aya Sofya” yazısını yazdı.Okumanızı tavsiye ederiz.

Merhaba Değerli Okurlar,

Bundan böyle Türkiye’nin ve Dünyanın farklı şehirlerinden, farklı tarihi yapılar ile ilgili bilgilerimi sizlerle paylaşacağım. Başlangıç için hem Türkiye’nin hem de Dünya’nın İncisi Ayasofya’yı Seçtim.

Ayasofya Dünyada eşi benzeri olmayan yaklaşık 1400 yıllık bir geçmişe sahip (3.kiliseden günümüze) bir yapıdır. Bu yapı tarih içerisinde 3 kez 3 farklı imparator Tarafından inşaa edilmiştir ve günümüzde ki yapı 3. Yani son döneme aittir.

ayasofya

İlk yapı 4. yy’da (360 yılı) İmparator Konstantin Tarafından yaptırılmıştır. İlk kilise günümüzde ki yapıya kıyasla daha basit bir mimariye sahipti. İlk kilisenin üstü Ahşap bir çatı ile örtülüydü fakat günümüzde ki yapı gibi bazilikal bir plana sahipti. Yapı 404 yılında bir halk Ayaklanması ile yakılıp yıkılmıştır. Bunun üzerine tahta çıkan 2.Theodosios 415 yılında 2. Ayasofya’nın inşaasına başlar. Yapı beş nefli, Ahşap çatılı ve anıtsal bir girişe sahip olan bir yapıdır. Ne yazık ki ikinci kilisede aynı ilk kilisede olduğu gibi bir ayaklanma ile yerle bir olur. (Nika Ayaklanması)

2-ayasofya

Tahta çıkan imparator Jüstinyen , Anadolu’dan getirttiği iki usta ile (Miletos’lu (Milet) İsidoros ile Tralles’li (Aydın) Anthemios’a) üçüncü ve son kilisenin inşaatına başlar. Yalnızca beş yıl içerisinde (532-537) yapı tamamlanır. Bu yapı apsisten dış nartekse kadar 100 m uzunluğunda ve 69,5 metre genişliğindedir. Tıpkı diğer iki yapı gibi bazilikal bir plana sahip olan Aya Sofya Dönemi’nin en büyük Hristiyan mabedi olma özelliğini taşır. (1520 yılında Sevilla Katedrali inşaatına kadar). Yeni yapının daha görkemli olabilmesi için imparator, Anadolu ve Suriye Topraklarında bulunan bir çok antik kentten kalıntılar getirmiş ve yapının inşaasında kullanmıştır. Yapıda, alt galeride 40 üst galeride ise 64 sütun olmak üzere toplamda 104 sütun bulunmaktadır. Bu sütunların en görkemlileri, Antik Dünya’nın yedi Harikası’ndan biri olan Efes Artemis tapınağından getirilmiştir.

ayasofya sütun

Aynı zamanda yapının kapılarından biri olan “Güzel Kapı” Tarsus’tan bir pagan tapınağından getirilmiştir. Aynı zamanda ibadet Bölümü’ne giriş kapılarından biri olan ve sadece İmparatorların kullandığı İmparator Kapısının tahtalarının Nuh’un Gemisine ait olduğu rivayet edilmektedir. Bu rivayet halk Tarafından günümüzde fazla bilinmesede o dönem halk Tarafından kabul edilmekteydi.

imparator kapısı

Yapı tarih içerisinde iki kez tahribata uğramıştır. Bunların ilki 8. Ve 9. Yy’da ortaya çıkan İkona Kırıcılık Döneminde yaşanmıştır. 120 yıl boyunca Bizans Kiliselerinde mozaik ve freskler yasaklanmış ve Ayasofya’da bulunan bu güzellikler kırılmıştır. Ne yazık ki bir çok kişi Tarafından hala günümüze kadar ulaşamayan mozaik ve fresklere Osmanlı’lar tarafından zarar verildiği düşünülmektedir fakat bu çok büyük bir yanılgıdır. Osmanlılar fetih sonrasında Ayasofya’yı camiye çevirmişlerdir fakat o dönemden kalan tüm mozaik ve freskleri tarihte herkese örnek olacak şekilde yok etmek yerine korumuşlardır.

Görkemli yapının ikinci tahribata uğradığı dönem ise 13.yy’da (1204-1261) 4.Haçlı Seferidir. Yapının en önemli taşlarını, sütunlarını Haçlı Askerleri istilanın sonrasında ülkelerine götürmüştür.

1453 yılında İstanbul’un fethi sonrasında yapı eski günlerinde ki şaşaasından uzaktır. İlk olarak Fatih Sultan Mehmed tarafından yapılan bakım ve onarım çalışmalarının ardından yapı bir camiye çevrilmiştir. 16. Ve 17. Yy’da. Yapıya mihrap, minber, müezzin mahfilleri ve vaaz kürsüsü eklenmiştir.

hagia-sophia-interior

Mihrabın iki yanından bulunan bronz kandiller ise Kanuni Sultan Süleyman Tarafından Budin Seferi sonrası hediye edilmiştir. Ayasofya, en kapsamlı restorasyon çalışmasını 19.yy’da Sultan Abdülmecid Döneminde yaşamıştır. İsviçreli Fossati kardeşler yapının bakım ve onarım çalışmalarını üstlenmiştir.

Thomas Whittemore Restorasyonu

Thomas Whittemore Restorasyonu

1 Şubat 1935 yılında Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün emri ve Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilmiştir. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Ayasofya Müzesi , ülkemiz adına bir gurur kaynağıdır.

Derviş Eren YARALI

Profesyonel Turist Rehberi

(Fransızca, Ispanyolca, Portekizce)

You may also like...

Your email will not be published. Name and Email fields are required