Güvercinkayası Kazısı 2015-Varlık İndere

Arkeolog Varlık İndere Sanatın Yolculuğu için”Güvercinkayası Kazısı 2015” yazısını yazdı.Okumanızı tavsiye ederiz.

 

Güvercinkayası diğer adıyla Porsuklu kaya, İç  Anadolu platosunda, Aksaray İli’nin yaklaşık 40 km güneydoğusunda, Çatalsu (Apsarı) Köyü’nün yaklaşık 1 km batısında,  Mamasun baraj gölü havzasında bulunmaktadır.

Ören yerinde 1996 yılından beri Prof. Dr. Sevil Gülçur başkanlığında kazı çalışması yapılmaktadır. Yirmi sene süren kazı, belgeleme, verileri işleme çalışmalarından sonra yerleşmenin yaklaşık %95lik kesimi gün yüzüne çıkarılmıştır. Arazi çalışmalarının 2017 yılı itibariyle tamamlanması hedeflenmektedir.

guvercinhavafoto2015

Uçan İşler tarafından çekilmiştir

Günümüzde kurak sezonda  baraj havzasının sınırlarına dayanan, ıslak sezonda ise büyük bir kısmı baraj sularının altında kalan yerleşme, 3.6 hektarlık bir alanı kaplamakta, güney ve batı cephelerinden sarp yamaçlarla, havzadan yaklaşık 20 m yükselen kayalık bir zemine oturmaktadır. Yerleşmenin kayalık zeminde yer seçmesi ve çevresinin yoğun baraj tahribatına maruz kalması, yerleşmeye ait hiç bir mezar alanının bulunamamasının sebebi olarak düşünülmektedir.

Güvercinkayası, Orta Kalkolitik döneme (cal.C14 M.Ö. 5200-4750) tarihlenen bir yerleşmedir. (Gülçur v.d. 2002: 105). Prof. Dr. Gülçur’a göre, İç Anadolu’nun özgün çekirdek bölgesinin gelişiminin okunabileceği bir yerleşmedir, diğer bir deyişle Güvercinkayası Anadolu’nun özgün politik, siyasi, ekonomik, kültürel etkileriyle şekillenmiş, Tunç çağında, derebeylik  benzeri bir idari yapının getirisi gibi gözüken Anadolu kent modeline giden bir basamaktır.

 

Güvercinkayası 2015 Yılı Genel Planı

Model

 

 

Güvercinkayası üzerinde 4 farklı kültür tabakası saptanmıştır.

  1. 1. Öncü Evre: Kazık Delikli Mimari

Güvercinkayasının oturduğu ana kayaya oyulmuş çok sayıca yuvarlak biçimli, yaklaşık 15-20 cm çapında, 5 cm derine inen konkav yapılar bulunmaktadır. Prof. Dr. Sevil Gülçur bu deliklerin dikme yuvaları olduğunu, ön Güvercinkayası yerleşimcilerine ait olan kazık delikli mimari diye adlandırdığı, gergi sistemli mimari yapıların izleri olduğunu belirtmektedir.

  1. Orta Kalkolitik Dönem Yerleşmesi

Bu dönemin mimari genel özelliği taş yapı malzemesi kullanılarak oluşturulan yapılardır. Bu dönem yapılarının geneli ana kayaya oturmaktadır. Bu kültür evresinin içinde iki adet yaşam evresi barındırdığı düşünülmektedir. Fakat dikey tabakalanma yerine yatay tabakalanma diye adlandırabileceğimiz, yerleşme içi değişim, gelişim ancak mimari kültürde ki farklılıkların ve benzerliklerin saptanması yoluyla ayırt edilebilmektedir.  Bu anlamda duvar örme teknikleri, duvarlarda kullanılan taşların ebatları, duvar kalınlıkları, yapı içlerinde bulunan yapı donanımlarının değişimi, özellikle yerleşimcilerin kullanım dışı kalan fırınları yıkmayarak kült objesi olarak korudukları gözlemlendiğinden, fırın yerleri gibi faktörler detaylıca incelenmiş ve sonuç olarak bu tabakada  az iki yaşam evresi olduğu sonucuna varılmıştır.

Yerleşme geneline baktığımızda yerleşmenin iç sur duvarıyla ayrılan iki bölgeden oluştuğunu görmekteyiz. Prof. Dr. Sevil Gülçur bu bölgeleri yukarı yerleşme ve aşağı yerleşme olarak adlandırmaktadır. Yukarı yerleşmede doğu-batı aksında uzanan bir sokakla ayrılan iki adet yapı adası. Aşağı yerleşmede ise kuzey-güney, doğu-batı akslarında uzanan sokaklardan giriş alan 6 adet yapı adası bulunmaktadır. Sokaklar doğu, batı ve kuzey yönlerinde bulunan yerleşme ana çıkışlarına bağlanmaktadırlar. Batı ve kuzey girişlerinin hemen yanlarında bulunan kule planını andıran iki yapı kalıntısı, yerleşmenin dış  savunma sistemine sahip olduğunu düşündürtmektedir.

Genel plana bakıldığında yerleşmenin 45-50 yapıya sahip olduğu yaklaşık 300-900 kişilik bir nüfusu barındırdığı tahmin edilmektedir.

Yerleşmede Orta Kalkolitik dönem mimarisinin dikkat çekici bir unsuru, yapıların benzer tipolojiye sahip olmalarıdır. Yaşam alanı ve silo alanı olarak yapılar iç bölme duvarıyla iki farklı mekana ayrılmışlardır. Girişin hemen yanında bir fırın bulunmakta, yaşam mekanının ortasında ise ocak yerleştirilmiştir.

Orta Kalkolitik Dönem Yapı Tipolojisi Modeli

güvercinkayasiyapitipolojisi2015

 

  1. Son Kalkolitik Dönem, Geç/Post Obeid Yerleşmesi

Bu evre, Obeid kültürünün yapı malzemesi olarak kerpiç tuğla kullanması ve standart yapı tipolojisi ile alt evreden kesin bir şekilde ayrılmaktadır. Bu dönem mimari kalıntıları, tarım aktivitesi sonucu yoğun tahribata maruz kalmıştır.

Önceki evrede, yukarı şehir olarak adlandırılan bölgede, sur duvarının üzerine oturan kerpiç tuğlalarla oluşturulmuş bir teras bulunmaktadır. Prof.Dr. Sevil Gülçur, Obeid yerleşmecilerinin sur duvarını ve çevresindeki taş mimarinin yüksek kısımlarını tıraşlayarak düz bir zemin elde ettiklerini söylemektedir.

Aşağı yerleşmenin kuzey batısında Obeid kültürünün yapı tipolojisi olarak bilinen üç kanatlı kerpiç tuğla ile inşa edilmiş bir yapının kalıntılarına rastlanmıştır.

 

  1. Balık Sırtı Duvar Evresi

Bu evreye ait bilgimiz neredeyse yok denebilecek kadar azdır. Bu evre yukarı yerleşmede 7G açmasında bulunan, bir yapının L şeklinde iki farklı yöne bakan cephe duvarıdır. Bu yapı evresi, yukarı yerleşmedeki yangın tabakasını ve bunun üzerindeki yapı kalıntılarını kestiğinden, bunlardan daha geç bir zamana ait olduğu bilinmektedir. Yapı içinde hiç bir buluntu ele geçmediğinden, tarihlenmesi mümkün olmamıştır. Yapıyı özgün kılan tek öğe duvar örme tekniğidir.

Güvercinkayası yerleşmesi, homojen toplum tarafından şekillendirilen erken köy yerleşmelerinden, uzmanlaşmanın ve toplumsal rollerin geliştiği, artı ürünün dağıtımında rol alan yönetici grubun ortaya çıktığı, heterojen bir topluma geçiş aşamalarına ait bilgileri barındırmasından ötürü, İç Anadolu’nun kentleşme öncesi dönemini anlamaya ışık tutmaktadır.

Ayrıca bölge dinamikleriyle organik olarak gelişen Orta Kalkolitik dönem yerleşmesi üzerine oturan son kalkolitik dönem evresi sayesinde, bölgede gelişen öz kültürün, Güney Mezopotamya’da gelişerek İç Anadolu’ya kadar uzanan ve ekonomik başarısı sulu tarımla özdeşleştirilen Obeid kültürüne geçiş aşamalarını anlamak adına da önemli bir yerleşmedir.

KAYNAKÇA

GÜLÇUR, S.-M. ENDOGRU-F. DEMIR:

2002 “Güvercinkayası  Kazısı ve Çevre Araştırmaları”

XXIII.Kazı Sonuçları Toplantısı II, Ankara 28 Mayıs-01 Haziran 2001, Ankara, 105.

 

Yazan: Varlık İndere

You may also like...

Your email will not be published. Name and Email fields are required