Kündekari sekizgen, beşgen, yıldız, gibi geometrik şekillerde kesilmiş küçük ahşap parçalarının çivi ve tutkal yardımı olmaksızın yalnızca birbirlerine geçirilmeleriyle düz yüzeyler elde etmeyi amaçlayan bir tekniktir.
Tercih edilen ağaç türleri öncelikle ceviz, meşe, şimşir, armut, abanoz ve gül ağacıdır. Tekniğin temeli küçük ağaç parçalarının damarları dolayısıyla eğrilme yönleri birbirine zıt gelecek şekilde yivler ve girinti -çıkıntılarla birleştirilmesi esasına dayanır. Genellikle parçaları çerçeveye alan çıtalarla kenar tahtaları ve göbekler oyma-kabartma arabesk motiflerle, bazen da sedef kakmalarla süslenmiştir.
Daha çok kapı , pencere ve dolap kanatlarıyla minber ve kürsülerde uygulanan kündekar’inin en güzel örnekleri XII. yüzyılda Mısır, Suriye- Filistin ve Anadolu’da hakim olan Türk- İslam sanatlarında, sonraki yüzyıllarda ise sadece Anadolu’da görülür.
Anadolu’daki erken örnekler arasında da Konya Alaeddin Camii ,Aksaray Ulucamii , Harput Sare Hatun Camii, Siirt Ulucamii, Birgi Ulucamii, Malatya Ulucamii, Bursa Ulucamii, Manisa İvaz Paşa Camii ve Niğde Sungur Bey Camii minberleri yer almaktadır.