Bugün İspanyanın Cordoba şehrinde, şehrin ortasından geçen nehrin kenarında Vadi-i Mikas denen yerde bulunur.Endülüs Emevi devletinin en gelişmiş dönemine kadar Emevi kültürünün bütün evrelerini yansıtmaktadır.4 ana dönemi bulunur.
1.Dönem:
I.Abdurrahman zamanında 786 Miladi yılında yaptırılmıştır.
75x100m ölçülerinde, kıble yönünde dikey dikdörtgen planlı, kıbleye dik 9 sahından oluşan, her sahında 12 kemer gözü bulunan bir harim alanına sahiptir.
Bu bölümün gerisinde 3 yönden revaklı ve ortasında havuzlu bir şadırvan bulunan avlu yer almaktadır.
Sahınların üzeri iki tarafa meyilli üçgen çatı ile kapatılmıştır.
II.Abdurrahman(833) dönemin de 1. döneme ek olarak sadece ilk yapının iki yanına birer sahın ilave edilip, toplamda 11 sahınlı bir hale getirilmiştir.
2.Dönem:
848 yılında II.Abdurrahman ihtiyaca binaen, yapının kıble duvarını yaklaşık 25m kadar ileriye almış ve 8 kemer ilavesi ile, kıble duvarına dik sahınlı yapı devam ettirilmiştir.
İki katlı kemer sistemi uygulanmış, altta at nalı kemer üstte yarım daire şeklinde kemer kullanılmıştır.
Bazı araştırmacılar bu sistemi emevlerin Şam Emeviye camiye benzetirken bazı yabancı araştırmacılar ise Roma Dönemi su kemerlerinden ilham alınarak yapıldığını ileri sürmektedirler.
Kayravanda ki Seyd-i Ukba Camii ne mimari yönden benzemektedir.
3.Dönem:
961 yılında II.Hakem tarafından yine ihtiyaca binaen yapı genişletilmiştir.
Bu dönemde kıble duvarı 47,5m kıble yönüne doğru kaydırılmıştır.
Her bir sahna 11 kemer eklenerek 11 dik sahınlı yapı devam ettirilmiş, her sahında toplam 31 kemer bulunmaktadır.
Bu bölümde ki kemerler de alttaki kemerler çok dilimli üsttekiler ise at nalı şeklinde kırmızı beyaz taş ve mermer kullanılmıştır.
3.Dönemde Endülüs Emevi mimari özelliği taşıyan damarlı (kaburgalı) mihrap önü kubbesi yapılmıştır.
Bu dönemden günümüze kalan at nalı kemerli mihrap Kuzey Afrika Emevi mimarisinin oldukça derin bir göstergesidir.
Mihrapta at nalı kemer iki mermer necef sütünceye oturtulmuş, yanlarında oymalı panolar bulunmaktadır.Üst kısımda 3 dilimli kemer dizileriyle bir bordür bulunmaktadır.
II.Hakemin ilavesinde sedef kakmalı bezemeli geometrik panoları bulunan ahşap bir minberde yapılmıştır.
4.Dönem:
II.Hişam Zamanında, bu dönemde vezir olan İbn Amir tarafından 987 yılında ihtiyaca binaen büyütülmüş, kıble yönünde yer kalmadığından, yapının doğusuna 8 sahından oluşan bir bölüm ilave edilmiştir.
50m genişlikte önceki bölümlerle mimari özelliği aynı şekilde yapılmıştır.
175x125m boyutlarında bir yapı halini almış yaklaşık 22 bin m2 büyüklüğündedir.
Bu haliyle yapı büyük boyutlu camiler grubunda değerlendirilmektedir.
Mazleme-Süsleme:
Ağırlıklı olarak renkli taş ve tuğla(süslemelerde) kullanılmıştır.
Beden duvarları payandalarla destekli kalevari bir haldedir.
Beden duvarlarında çok sayıda kapı bulunmaktadır bu kapılardan orjinal olanlar at nalı kemerlidir.
Bu kapıların çevresinde dilimli kemerli nişler, renkli malzemelerden oluşmuş geometrik motifler, alçıdan bitkisel oymalar ve küfi yazı örnekleri kullanılarak cephe oldukça haraketlendirilmiştir.
Yapıda bir çok devşirme malzeme de kullanılmıştır.
Kubbenin içi mozaik süslüdür.
Minare:
İlk yapıldığı dönemde minaresi bulunmamaktadır.
I.Hişam zamanında avlunun kuzeybatsında kare planlı, 20m kadar yükseklikte bir minare yapılmıştır.Fazla dayanmamıştır.
III.Abdurrahman zamanında 951 tarihinde 9x9m ölçülerinde 67m yükseklikte kare kesitli bir minare eklenmiştir.bu minarede günümüze ulaşmamıştır.
Yapılan bu minarenin en önemli mimari özelliği ise çifte müezzin yolunun bulunmasıdır.
1543 yılında minare yıkılarak çan kulesi inşaa edilmiştir.
1238 yılından itibaren kiliseye çevrilmiş, yapının tam ortasına 1523 te bir katedral yapılmıştır.