Mudurnu Yıldırım Külliyesi

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde yer alır.

 İnşa edildiğinde 3 yapıdan meydana geliyordu: Cami, medrese, hamam. Hamam çifte hamammış.

 Medrese arazinin dar ve dik olması nedeniyle sık sık sellerle baskınlara uğramış ve ortadan kalkmış, cami sağlam durumda gelmiş hamamın da kadınlar bölümü yine sele kapılmış hamam 1980’lerin başında restore edilmiş.

 Caminin giriş kapısı üzerinde kitabe yok. Hamamın giriş kapısı üzerinde taş üzerine yazılmış bir vakfiye, bir usta kitabesi bir de yapım kitabesi var. Bu yapım kitabesi her üçününde yapım tarihi olarak kabul edilir.

 Yıldırım Beyazıt’ın şehzadeliği zamanında 1382 yılında yaptırılmış; ama hümkümdar I.Murat. Her zaman babaları hükümdar olan şehzadeler eserlerinin üstüne kendi adlarını yazmazlar; ama burada ilk kez Yıldırım Beyazıt şehzade iken yaptırdığı esere kendi adını veriyor.

Usta kitabesinde ise Ömer Bin İbrahim adı geçmektedir.

 Hamamla cami arasında kot farkı, eğim farkı var. Kuzey güney doğrultusunda. Kuzeyden güneye doğru hafif arazi yükseliyor; ama asıl kot farkı doğu batı doğrultusunda. Hemen bunun doğusunda birden bire azazinin yükseldiğini görüyoruz. Buraya uydurularakta bunun yaptırıldığı görülüyor.

 8 istinatlı, Osmanlı camilerinin hazırlayıcısı durumunda protiplerden biridir.

 Kubbe duvardan ileri taşıtılmış, 8 tane duvar payesi üzerine oturuyor.

 21m’ye yakın kubbe çapı ile erken dönem için inanılmaz bir gelişme kaydediliyor.

 Yanları kapalı, 3 gözlü, son cemaat yeri var. Giriş taçlandırılmış, derin bir kemerin içerisindeki bir kapı ile sağlanıyor. Bu dışa doğru olsaydı daha iyi olacaktı; çünkü o zaman girişin hemen üzerindeki kubbe büyük olacaktı. Yanlardaki kubbelerin büyük, ortadaki kubbenin küçük olması nedeniyle piramidelleşme, simetri sağlanmamış, böyle eğimli olması gereken yapı içe doğru, ters döngü olarak karşımıza çıkıyor. Bu kubbeyi hareketlendirmek için 21 dilimli bir küçük kubbe olarak ele alınmıştır.

 Son cemaat duvarının batı ucunda yükselen minare henüz yerini bulamamış. Minare çatı hizasına kadar kaide olarak yükseliyor, sonra pahlanarak prizmal papuçluğa dönüşüyor, sonrada alt ve üst bilezikle yuvarlak silindirik tuğla gövde yükseliyor ve bunun üstünde şerefe ile beraber petek kısmı ve üst örtü külah bölümü gelmektedir.

 Kapıdan içeri girince iki taraftan merdivenlerle, 8 ahşap destek üzerine oturan mahvile çıkış var.  Büyük kubbeninn köşe geçişleri ortadan sivri kemerle ikiye ayrılmış tromp üzerine oturmaktadır.

 Beden duvarları çok kısa tutulmuş, sonra yüksek kasnak yerleştirilmiş burada bir pencere var, kubbe bu kasnağın içerisine giydirilmiş. Basık, dengesiz görüntü ortaya çıkmış; biz buna çadır gibi düzenlenmiş kubbe diyoruz. Dışarıdaki bu hantallık içe fazla yansıtılmamış. Eğer klasik formlara sahip, 1’e 1.5’luk örtü biçimi gerçekleştirilseydi erken dönem için İznik Yeşil Camii kadar önemli bir yapı olacaktı.

 Mihrap kısa tutulmuş. Mihrabın bulunduğu kısmın solunda iki alt, solunda iki alt 4 pencere; doğu tarafta iki alt pencere, batı tarafta 2 alt pencere var. Ama pencereler simetrik değil.

 Giriş derin bir kemer biçiminde ele alınmış, iki yana mihrabiyeli, iki yanında sekiler var.

 Bir cephesinde sadece 2 pencereye yer verilmesi içerisini loş bir ortama dönüştürmüş. Pencereler eğim dahilinde bazıları yüksek, bazıları zemin seviyesindedir.

 Sonradan önünde ahşap destekler üzerine oturan bir şadırvan yapılmıştır.

 Süslemelerde derinliği sağlamak üzere beyaz renk kullanılmış, desenler küçük tutulmuş, çiçek desenlerine yer verilmiştir.

 

 

Mudurnu Yıldırım Hamamı

 Caminin hemen batısında, vadi içerisinde, vadiye doğru meyilli alan üzerinde yer alıyor.  Çift fonksiyonlu bir hamamdır.  Kadınlar bölümü vadiye daha yakın olduğu için çok tahrip olmuş ve birçok kez elden geçirilmiş. En son olarakta 1991-1995’lerde onarım geçirmiştir. Onarım geçirirken de eski temeller kalmadığı için daha ince duvarlar üzerine bugünkü haliyle buranın yaptırıldığını görüyoruz.  Kadınlar bölümünün giriş kısmı L biçiminde bir soğukluğa sahip, buradan sonra bir ılıklıkla sıcaklık bölümüne geçiliyor, sıcaklık bölümünün 3 köşe hücresi var. Yıkanma bölümünün üstü kubbe ile örtülü, yanlar hafif kemerle derinleştirilmiş olarak dikdörtgen plana sahip.  Asıl üzerinde durulması gereken bölüm erkekler bölümüdür. Buranın bir kısmı eski planlarında yoktu, zamanla bunun önüne bir giriş eklenmiş ve buraya giren çıkanlar için sabun, kese falan filan verilen küçücük bir idare binası yapılmış.  Soğukluk bölümünde 4 tarafı çevreleyen soyunma sekileri yer alıyor. Kubbe çapı hemen hemen 10-11m’ye yaklaşıyor, üzeri kubbe ile örtülü, prizmal şekillerle kubbeye geçiş sağlanıyor, kubenin ortası aydınlık feneri biçiminde açık, alt kısmında da fıskiyeli su havuzu.  Sonradan eklenen kısım 1991-1995 yılları arasındaki restorasyon sırasında yapıdan çıkarılıp atıldı ve burası temizlenip dışarı çıkarılınca cephede 3 ayrı kitabe ortaya çıkarıldı. Biri tarihi kitabesi, bir diğeri taş vakfiye. Taş vakfiye Osmanlı’da fazla görülmez. Bu yapıda ilk kez taş vakfiye ortaya çıkıyor. Kitabesinde 1382 tarihinde, I.Murat devrinde, Şehzade Yıldırım Beyazıt’ın bu yapıyı yaptırdığı yazılıdır. Onun altında da yapının mimarının adı Ömer Bin İbrahim yazılıdır.  Dışarıdan külüstür görülen bu yapının, içerisinin bu kadar süslü, bu kadar dolambaçlı, amaca hizmet etmeyecek şekilde, bölümlerinin aynı eksende devam etmesi gerekirken bölümlerine farklı farklı labirent gibi yerlerden geçilerek ulaşılıyor.  Hamamın girişi, hamamlarda pek görülmeyen taç kapı biçiminde, aşırı süslenmiş.  Buradan girdiğimizde hamamlarda pek karşılaşmadığımız aynı eksende olmayan, sağa sola nereye gideceğimizin belli olmaması, iç mekanda dolambaçlı yolların bulunması Yıldırım devri hamamlarına özgü özelliktir. Sağ tarafta koridor gereksiz yere, aşırı süsleme yüzünden, yüzeyinin dilim dilim oldunuğunu görüyoruz.  Sağdaki uzun koridorun sonunda temzilik hücreleri var.  Sol taraftan gidersek ılıklığa ulaşıyoruz. Ilıklığın yine her bir tarafı nişlerle teşkilatlandırılmış yıkanma eyvanı, birde geçiş kubbesinden ibaret, burada da geçiş unsurlarına ayrı ayrı özel bir önem atfetmeye gerek yok.  Buradaki kapının ağzına geldiğimizde sağa mı gitsek yoksa sola mı gitsek belirsiz. Sola gittiğimizde burada L biçiminde düzenlenen bir mekan onun ilerisnde tuvalet, temizlik hücresi falan filan. Burada ayrı bir hücre. Burada örtü biçimi bakımından bir düzenlilik yok. Burada süsleme, kubbenin geçişleri, kubbenin eteği hatta kubbenin içerisinde dilim dilim bir düzenleme görülüyor.  Sağa gidersek sıcaklığa ulaşıyoruz. Burada sekizgen göbek taşı, bir merkezden silmelerle aşağıya doğru dağılan bir kubbe ile örtülüdür. Bu kubbenin yanlarındaki kısımlar eyvan biçiminde ele alınmış ve hepsi süslemeli.  Bununda bir yıkanma hücresi vardır. Yine burada bir kapı ile geçilmesi gerekirken, L biçiminde bir koridorla köşe hücresine ulaşılıyor.  Külhan iki bölüm için ortaktır.  Kadınlar bölümünün bir kısmı zamanında sel sularına gittiği için duvarlar gelişi güzel bir biçimde yenilenmiştir.  Soğukluk bölümlerinin kubbeleri nemlendiği için zamanla bunların üzerlerini daraltma ihtiyacı duyulmuş ve kasnağı iki kademeli olarak yapılmıştır.  Sıcaklık bölümünün kubbesinde ortada açıklık, uçları ok uçları biçiminde dilimli sekizgen bir kubbe, onun altında mukarnas dolgular, prizmal şekiller, onun altında yine iki sıra bordür, onun altında yine köşe geçişleri mukarnaslı dolgular, onun altında çift hatlı sivri kelmerler o da yetmemiş kırık hatlı kemerler, onun altında yine ikili üçlü silmelerden oluşan kemer şekilleri bir hamamdan beklenmeyecek özelliklerdir.

About

You may also like...

Your email will not be published. Name and Email fields are required