Noin Ula Kurganları Urga-Kahta yolu üzerinde Baykal gölüne akan Selenga Nehri yakınında Noin Ula Dağları’nda yer almaktadır. Bu mezarlar MÖ 2.1. yüzyıllara tarihlendirilmiştir. Bazı araştırmacılar mezarların MS 1. yüzyıla ait olarak kabul etme eğilimindedirler. Bu bölgede 3 grup oluşturan çok sayıda kurgan açılmıştır. 212 kurgan arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılmıştır. Dikdörtgen şeklinde olan mezarlarda aşağıya inen merdivenler bulunmakta olup her mezar odası 5m’den daha uzun 2,3m genişliğinde ve 1,3m yüksekliğindedir, içteki oda daha küçüktür. Duvarlar çatı ve zemin keçe ve yünlü kumaşlarla kaplanmıştır. Mezarlarda daha çok tunç eşya, az sayıda demir ve altına rastlanmıştır. Ölen kişilere ait kaftan, başlık ve pantolonlar bulunmuştur; ayrıca çeşitli dokuma ve kumaşlar ele geçirilmiştir. Önemli buluntularından biri ahşap tabutun altında bulunan keçe yaygıdır. Yaygının üzerinde mücadele sahnesi görülmektedir. Bu mücadele sahneleri yünlü kumaştan aplike olarak keçe üzerine işlenmiştir. Mezarda ayrıca ağaç veya metalden yapılmış çeşitli kaplar, eğer ve at koşum takımları bulunmuştur. 25 numaralı mezardan çıkarılan yün işleme örtüde Avrupai tipe yakın hatlarla tasvir edilmiş portre dikkat çekmektedir. MÖ 1.yüzyıla ait olduğu kabul edilen Noin Ula urganlarından 6 numaralı mezarın içinde bulunan duvara asılmış yün örtüde kaplumbağa sembolizmine işaret edilmektedir. Kompozisyonda suyu temsil eden, üslüplaşmış su bitkileri arasında balıklar ve kaplumbağalar görülür. Kaplumbağaların ağızlarında bir miktar ot görülmektedir. Yün işleme örtüde tasvir oldukça naturalist olarak ele alınmakla birlikte, kaplumbağa ve balığın sembolizmine de işaret edildiği anlaşılmaktadır. Hun sanatında Pazırık’ı yükseliş dönemi olarak kabul edersek Noin Ula kurganlarından itibaren Hun sanatının düşüşe geçtiği dönemin kurganları olarak değerlendirebiliriz. Keçe üzerine portre: Oldukça gerçekçi, canlı, itinayla işlenmiş, kuvvetli bir portre özelliği söz konusu. Göktürk ve Uygur dönemi örneklerinin ilk aşamasını yansıtması açısından önemlidir. Oldukça yıpranmıştır. Keçe malzeme üzerine aplike edilen eğer örtüsü. Doğadan bir hayvan geyik ile kartal grifon arasındaki mücadele sahnesi. Güçsüz olan hayvan diz çökmüş, yüzündeki acıyı hisseder şekilde bir ifade içindedir, boynuzları abartılı, üzerinde işaretler benekler var, başı saldırının geldiği yöne doğru çevrilmemiş. Kaplumbağa ve balık: Kaplumbağa Türk mitolojisinde önemli bir hayvandır. Göktürk dönemi için son derece önemli sembolik bir anlatım aracıdır. Devlet sembolizimiyile ilgilidir. Kaplumbağanın uzun ömürlü olması, Göktürk döneminde devlet sembolizminde devletin uzun ömürlülüğüne ve devletin devamlılığına işaret eder. Bilge Kağan, Tonyukuk ve Kültigin mezar anıtlarında kitabelik bölümünün altında yer alması ile sembolik anlama dönüşmüştür. Hun erkek kıyafetleri: pantolon, çizme, şapka, saç, gömlek. |
İpek Kumaş