Sanat Tarihi Bölümü’nde hocalık yapmış duayen isimlerin hayatlarından kısa bir özet.İyi okumalar…
Celal Esat Arseven
Türk ressam ve yazar olan Celal Esat Arseven,resimden edebiyata, tiyatrodan sinemaya, mimari ve şehircilikten sanat tarihçiliğine geniş bir alanda ürünler vermiş bir aydındır.
Sanat ve mimarlık tarihi, şehircilik gibi disiplinlerle Türkiye’yi tanıştıran ilk kişidir. Sanat tarihi alanındaki çeşitli yayınlarında kendine özgü bir “Türk Sanatı” olduğunu ileri sürmüş ve Türk sanatı kavramının kabul edilmesine öncülük etmiştir. 5 Ciltlik Sanat Ansiklopedisi, en tanınan eseridir.
Güzel Sanatlar Akademisi’nde de okurken II. Abdülhamid’in özel emri ile Harp Okulunun asiller sınıfına alındı. 1894 yılında piyade subayı olarak mezun oldu. Öğrenim yıllarında Hoca Ali Rıza Beyden ve Zonaro’dan sulu boya dersleri aldı.
1908 yılında arkadaşı Selah Cimcoz ile “Kalem” adlı mizah dergisini çıkardı. Aynı yıl Türk ressamlarının eserlerini teşhir etmek ve mabeyn orkestrası ile konserler vermek üzere Harbiye Nezareti tarafından Avrupa’ya gönderildi. Dönüşünde kolağası iken (Kd. yüzbaşı) istifa etti ve kendini tamamiyle sanata verdi.
1910 yılında Selah Cimcoz ile ortakaşa “Selim-i Salis” adlı oyunu yazdı. Büyük ilgi gören oyun 1958’de “III. Selim” adıyla basılmış ve Devlet Tiyatroları’nda da sahnelenmiştir.
I. Dünya Savaşı sırasında Kadıköy Belediye Şube Müdürlüğü, sonra resim sanatçıları için Avrupa’da sergi tertipleme görevlerinde bulundu. Savaş döneminde Almanya’nın film buhranı içinde olduğu yıllarda bu durumdan yararlanarak, arkadaşlarıyla Transorient Film isminde bir şirket kurdu; bu şirkette senaryo yazarı ve yönetmenlik yaptı. 1917’de Goethe’nin Faust isimli eserinin çağdaş bir uyarlamasını Münih’te “Die Tote Watch” (Ölü Uyanıyor) adıyla çekti.[3]
1921-1941 yılları arasında Güzel Sanatlar Akademisi Mimari Tarihi ve Şehircilik dersleri verdi.
Eserlerinden bazıları
Türk Sanatı Tarihi 4 cilt,
Sanat Ansiklopedisi 5 cilt,
Mimari Tarihi,
Kamusu Sanat,
Türk Sanatı,
Şehircilik,
Eski İstanbul Abidat ve Mebanisi,
Selimi Salis (Salah Cimcoz ile yazdı-tiyatro),
Saatçı (operet),
Şaban (Viyana’da temsil edilen ilk Türk operası)
Sanat ve Siyaset Hatıralarım
Gülru Necipoğlu
Türk sanat ve mimarlık tarihi profesörüdür. İslam araştırmaları alanında çalışan Necipoğlu’nun uzmanlık alanı Osmanlı sanatı ve mimarisidir.
1975’te Robert Kolej’i bitirdikten sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. 1979 yılında Wesleyan Üniversitesi’nden sanat tarihi alanında yüksek onurla lisans derecesini aldı. 1982 yılında Harvard Üniversitesi’nde İslam sanatı ve mimarisi alanında yüksek lisans derecesiyle mezun olduktan sonra aynı üniversiteden Oleg Grabar’ın danışmanlığında yazdığı “Osmanlı Saltanat Geleneğinin Oluşumu: 15. ve 16. yüzyıllarda Topkapı Sarayı” başlıklı teziyle 1986 yılında doktora derecesini aldı.
1987 yılında Harvard Üniversitesi’nde yardımcı doçent olarak göreve başladı. 1989’da John L. Loeb Beşeri Bilimler Doçenti unvanını alarak 1993’e kadar bu unvanı taşıdı. 1993’ten bu yana Harvard’da Ağa Han İslam Sanatı Kürsüsü Profesörü ve Ağa Han İslam Mimarisi Programı’nın direktörlüğünü yapıyor. Alanın öncü profesörlerinden Oleg Grabar’ın kurucuları arasında olduğu Muqarnas dergisinin 1993’ten beri editörlüğünü yürütmektedir. Muqarnas dergisi İngilizce dilinde “belki de öncü” yayın görülmektedir.
2006’dan beri Sakıp Sabancı Müzesi’nin uluslararası danışma kurulu üyesi olması yanı sıra birçok akademik dergi ve araştırma merkezinin danışma kurulunda yer almaktadır. İslam mimarisi hakkında dünyanın en geniş online data bankası ArchNet’in yürütme kurulu üyesidir. Aynı zamanda American Philosophical Society ve American Academy of Arts and Sciences seçilmiş üyesidir.
Ortaçağ ve erken modern dönem üzerine yoğunlaşan Necipoğlu, çalışmalarını özel olarak Akdeniz havzası ve doğu İslam toprakları üzerinde konumlandırıyor. Topkapı Parşömeni üzerine yaptığı çalışma kitap olarak yayınlamış ve akademik çevrede ses getirmiş; Albert Hourani ve Spiro Kostof kitap ödüllerini kazanmıştır. Sinan Çağı: Osmanlı İmparatorluğu’nda Mimarî Kültür kitabı ise 2006 Fuat Köprülü Kitap Ödülü ve 2014 Necip Fazıl Fikir-Araştırma Ödülü’ne layık görüldü.
Makalelerinde ele aldığı konular Osmanlı mimarisi ve görsel kültürü, Babür İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Safevî Devleti’nin karşılaştırmalı incelemesi, Bizans İmparatorluğu, İslam devletleri ve Rönesans İtalyası arasındaki değiş-tokuşlar, geometrik tasarımlar ve süsleme sanatı olarak özetlenebilir.
Kitapları
Sinan Çağı: Osmanlı İmparatorluğu’nda Mimarî Kültür (2013)
15. ve 16. yüzyılda Topkapı Sarayı: Mimari, Tören ve İktidar (2007)
The Age of Sinan: Architectural Culture in the Ottoman Empire (2005)
The Topkapı Scroll: Geometry and Ornament in Islamic Architecture (1995)
Architecture, Ceremonial and Power: The Topkapı Palace in the Fifteenth and Sixteenth Centuries (1991)
Nejat Diyarbekirli:
17 Haziran 1928 tarihinde Adapazarı’nda doğmuştur. Türk sanat tarihçi, akademisyendir.
Erken dönem Türk sanatı üzerine çalışmaları ile tanınır. Sovyetler Birliği ve Çin’de Türkler’in kökeni üzerine araştırmalar yapmıştır. “Türkiye’den Orta Asya’ya giden ilk sanat tarihçisi” olarak bilinir.
Nejat Diyarbekirli, ilköğrenimini Adapazarı’nda tamladıktan sonra ortaöğrenimine Saint Joseph Fransız Koleji’nde yatılı öğrenci olarak başladı. Ailesinin İstanbul’a taşınmasından sonra aynı okulda gündüzlü olarak öğrenimine devam etti. Fransızca’yı ve Fransız kültürünü bu okulda öğrendi.
Yüksek öğrenimine Güzel Sanatlar Akademisi’nde devam etti. Celal Esat Arseven, Rıfkı Melül Meriç, Nurettin Ormancı, Behçet Ünsal, Kurt Erdman, Kenan Özbel ve Oktay Aslanapa’nın öğrencisi oldu. Saint Josep Lisesi’nde başladığı basketbolu, Akademi yıllarında da da sürdürdü. 1954 yılında Akademi’den mezun oldu. Aynı kurumda yüksek lisans yaptı ve Zeki Faik İzer’in kurduğu Türk Sanat Tarihi Enstitüsü’ne asistan oldu. Akademide asistanlığı sürdürürken bir yandan da Eczacıbaşı Holding’te çalıştı.
Avrupa ülkelerindeki müzelerde ve özel koleksiyonlarda yer alan Türk sanat eserleri üzerine araştırmalar yaptı. İsveç (1959) ve İngiltere’de (1962-1963) başladığı araştırmalarını Paris, Berlin, Varşova, Viyana, Stokholm, Helsinki, Kopenhag, Oxford ve Cambridge’de ve daha sonra Hindistan, Pakistan, Afganistan ve Ortadoğu ile Kafkasya’da sürdürdü.
1964 yılında sanat tarihi araştırmaları için Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Orta Asya’ya gitti. Orta Asya’ya Türkiye’den giden ilk sanat tarihçisi oldu. [kaynak belirtilmeli] Azerbaycan, Türkmenistan’in ardından Çin ve Moğolistan’a seyahatler yapmaya başladı. İncelemeleri Türk Sanat Araştırmaları ve İncelemeleri, Akademi, Cultura Turcica, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleteni, Türk Kültürü, İstanbul Üniversitesi Edebiyat-Fakültesi 50. Yıl Armağanı, Tarih Enstitüsü Dergisi, Halı, Orkun, Türk Dünyası Araştırmaları, Türk Edebiyatı, Sanat Çevresi, Boğaziçi, Ars Turcican (Münih), Tarih ve Medeniyet, Tarih ve Düşünce dergilerinde, Türkler Ansiklopedisi’nde yayımlandı. 1969’da doçent, 1979’da profesör oldu. Akademisyen olarak Türk Ocakları ve Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın çalışmalarına katıldı.
Bazı eserleri:
Türk Sanatının Kaynaklarına Doğru, Hun Sanatı (1972),
İslâmiyet’ten Önce Türk Sanatı: Hunlar – Göktürkler – Uygurlar (1977)
İslâmiyet’ten Önce Türk Sanatı -Başlangıcından Bugüne Türk Sanatı (1993),
Orhun’dan Geliyorum
Vikipedi’den alıntı yapılmıştır.