Seyr-i İstanbul-Özlem Avcı

Özlem Avcı Sanatın Yolculuğu sitesi için ”Seyr-i İstanbul” yazısını yazdı.Kendisine teşekkür eder, yazısını okumanızı tavsiye ederiz.

Her birimiz yoğun iş temposunun vermiş olduğu durağan bedenimizi sanat ile harmanlayarak  canlandırmak isteriz.Heyecanla beklenen haftasonu gelir ve yapılacak şeyler çoktan sıraya konmaya başlamıştır.Bir tiyatro belki bir sinema belki de hoş bir müzik dinletisi.Şimdi biz farklı bir şey yapalım ve muhteşem sanatsal yapılarını içinde barındıran İstanbul’umuzu 5 güzelliği ile seyre dalalım.

 

Topkapı Sarayı..

Osmanlı imparatorluğu’nun başkent İstanbul’da yönetim sarayı ve hanedanlık ikametgahı olarak kullanılan Topkapı Sarayı,Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden kısa bir süre sonra 1473 yılında tamamlanmıştır. Ayasofya tarafındaki kapısından girilen ve birbirinden geçilen dört avlu çevresindeki mimari yapılardan oluşan sarayın etrafı bahçeler ve meydanlarla çevrilidir. Topkapı Sarayı sade mimarisinin yanından kapalı kapılar ardındaki sevinç ve üzüntülere de ayna tutmaktadır.

 

Miniatürk…

Masalsı bir atmosfer yaşamak için ikinci durağımız miniatürk olsun.Haliç  kıyısında bulunan Miniatürk 2003 yılından bu yana ziyarete açılmıştır.Girişinde Mevlana türbesinin olması, ’Ne olursan ol gel ‘ çağrısıyla Mevlana’nın sevgi ve hoşgörüye merhaba demesi gibi ziyaretçilerini selamlamaktadır.

İstanbul Oyuncak müzesi..

Nasılsın dendiğinde alıp sizi başka diyarlara götüren şair-yazar Sunay Akın’a aittir bu müze.Ve der ki şiirinde ; Meydanlar ki gamzelerindir İstanbul, bak, göreceksin;bir mayıs gününde tutuşacağız el ele ve sen bizlere yeniden gülümseyeceksin..Müze, bir şair tarafından açılmış olması özelliği ile de dünyada bir ilki teşkil etmektedir. Oyuncak müzesinin koridorları ‘bundan bende vardı’ cümlesi ile başlayan sesler ile çınlarken birbirlerine kendi dönemlerini anlatan bir çok neslinde ilgisini çekmektedir.

 

Selimiye Kışlası…

Karadeniz ve Balkanlarda süren savaşlar sırasında Florance Nightingale yıllarca yaralı askerlere ve çocuklara bakarak şifa dağıtmıştır kışlada .İstanbul’un Anadolu Yakasından gövde gösterisi yapan Selimiye Kışlası,12 ton ağırlığında ve 15*10 metrelik kocaman bir Türk bayrağını şerefle taşımaktadır. Zira bu Türk bayrağı, Türkiye’nin en uzun bayrak direği olma özelliğindedir.Özellikle akşamın alacasında gizemli ışıkları İstanbul’a selam durur.

 

KızKulesi..

Son noktayı İstanbul’un imzası Kızkulesi’yle yapmaya ne dersiniz..Roma İmparatorluğundan kalma  tek mimari eser olan Kız Kulesi’ne,küçük köy anlamına gelen Salacak’tan ulaşılıyordu tarihten bu yana.Roma dönemindeki rivayetlere göre,İmparator Manuel’in bu kuleyi yaptırmasında iki neden vardı; İstanbul boğazını denetim altına almak ve ticari gemilerden vergi almak.1719 yılında aydınlatmada kullanılan bir fenerden sıçrayan alevle yanan Kızkulesi, şehrin baş mimarı Damat İbrahim Paşa tarafından onarılmıştır.Günümüzde Kız Kulesi’ne iki sevgilinin boğaza karşı güzel bir yemek yemek için gitme sebeplerinden birisi belki de, efsanelerde yer alan Hero ile Leandros’un hüzünlü aşk hikayesidir.

İO

 

You may also like...

One thought on “Seyr-i İstanbul-Özlem Avcı

  1. Gizli

    Kasım 27, 2017 at 8:17pm

    Efsane olmuş elinize sağlık çok beğendimm

    • Özlem Avcı

      Kasım 29, 2017 at 1:37am

      Keyifli okumalar..

Your email will not be published. Name and Email fields are required