Uygurlar ve Tapınakları

 Bu tapınaklarının temeli eski Türk inançları ve yaşayış tarzı ile Budizm ve Maniezm dinlerinin getirdiği
yeni düzen üzerine kurulmuştur.

 Genel olarak iki şekilde ele alınmakta, iki mimari düzen göstermekte bunlardan birincisi şehirlerde yer
alan normal tapınaklar ikincisi ise şehirlerdeki mağara veya kayalara oyulmuş tapınaklardan oluşmakta.
Her ikisi planları itibariyle farklılık gösterir.
 Bu yeni sistemde gerçekleştirilen sentez diğer sanat çevrelerinden farklı özellikler gösteren bir Uygur
sanatı ortaya çıkarmıştır. Ancak bununla birlikte Çin, Hint, İran; hatta Helenistik dönem sanatı etkileride
hissedilmektedir.
 Göktürler’e benzer şekilde inşa edilmiş ve yine yazıtların önem kazandığı anıt mezarların varlığı
bilinmekle birlikte; artık mimari tümüyle farklı bir yola girmiştir.
 Türk mimarisinde tapınaklar Uygurlar’dan önceki dönemlerde de mevcuttu.
 Örneğin Göktürk dönemine işaret eden ve çeşitli Türk dönemlerinin izlerini taşıyan Akbeşim şehrinde tipik
özellikleri ile Budist tapınaklar da yer almaktadır.
 Ancak Budist tapınaklar ve özellikle Mani tapınakları asıl gelişimini Uygur dönemine borçludur.
 Uygur manastır ve tapınaklarının Selçuklu külliyelerinin kaynağını oluşturduğu düşünülmektedir.
 Doğu Türkistan’da özellikle külliye manzarası veren manastır ve tapınaklar Uygur şehirlerinde yoğun bir
şekilde karşımıza çıkmaktadır.
 Uygur tapınaklarında genellikle bir iç avlu etrafında düzenlenmiş mekanlar söz konusuydu. Avlunun
ortasında tapınağın adandığı ilahın heykeli ve bu ilahla ilgili resimlerin bulunduğu kutsal bölüm yer
almaktaydı. Bu yapıların üst örtülerinde kubbe ve tonoz kullanılmıştır.
 Yüksek kasnaklı kubbeler ve piramit biçimli kubbeler İslamiyet’ten sonraki Türk mimarisinde kümbet
mimarisini hatırlatmaktadır.
 Tapınaklarda resim ve heykel yanında ahşap ve alçı süsleme de yaygındır.
 Sivri kemer, atnalı kemer ve yuvarlak kemer çok kullanılmıştır.
 Sütun başlıklarında lotus biçimi kadeh veya çan şeklinde ve bazende volütlü başlıklar yapılmıştır.
 Tapınakların ya da manastırların bir bölümünde veya bağımsız olarak inşa edilmiş çok katlı kule
şeklindeki Türkçe’de ediz ev (yüksek tapınak) denilen pagodalar ilgi çekici eserler arasında yer
almaktadır.
 Bunlardaki nişlere Buda heykelleri hatta kaynaklarda belirtildiğine göre eski Türk geleneklerine uygun
olarak hayvan heykelleri yerleştiriliyordu.
 Uygur tapınaklarının en önemlisi arasında Hoço beta tapınağı (manastır), Murtuk, A mabedi, Yarhoto’daki
ana tapınak, Hoço A ve P tapınağı ile Sengim’deki 7 ve 9 numaralı tapınakları belirtebiliriz.

Hoço Beta Tapınağı

 Hoço (manastır) şehrin güneyinde 170x100m ölçülerinde merkezi bir avlu etrafında düzenlenmiş ve
pagoda şeklinde köşe kuleleri bulunan önemli bir yapıdır.
 Ana tapınak merkez bölümündedir.

 Avlunun etrafı çeşitli mekanlarla çevrilidir.Bazıları önleri açık dikdörtgen beşik tonozlu rahip hücreleridir.
 Ancak girişin iki yanındaki mekanlar, bunların hemen ilerisinde simetrik olarak yerleştirilmiş mekanlar özel
düzenlenmiş haldedir.
 Bu yapıda Uygur sanatının klasik resim uslubu örneklerinin bulunduğu,Bezeklik duvar resimleri tarzında
yapılmış önemli duvar resimleri ortaya çıkarılmıştır.

Murtuk’taki A mabedi

 Murtuk(tapınağı) ise iç içe iki duvarla kuşatılmış 16x20m ölçülerinde ana eksenler üzerinde 4 girişi
bulunan bir yapıdır.
 Rahiplerin hücreleri ve değişik işlerde kullanılan diğer mekanlar tapınağın iki tarafında bulunur.
 Asıl tapınak yani kutsal bölüm bir kaide üzerinde ve ortada yer alır.
 Duvar resimleri ve heykellerin yoğun olarak yer aldığı bu bölümün etrafı ayrıca duvarlarla kuşatılmıştır.

About

You may also like...

Your email will not be published. Name and Email fields are required