Zal Mahmut Paşa Külliyesi

Defterdar Caddesi ile Zal Paşa Caddesi arasında olup her iki caddeye açılan kitabesiz avlu kapıları vardır. Defterdar Caddesine açılan kapının sol tarafında, Mihrişah Sultan Türbesi, mektebi ve sebili, sağ tarafında ise, 998 (1589) tarihli çeşme ve biraz ileride de, Tecvid Yazarı Karabaş Ahmet Efendi (Pîr Ahmet Edirnevî)nin türbesi vardır. Zal Paşa Caddesine açılan kapının karşısında ise Silâhî Mehmed Bey’in enteresan mescidi bulunmaktadır.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde diyor ki:

“Camilerin en güzeli Zal Paşa Cardi’idir ki irem bağı içinde iki tarafı yol ve pek parlaktır. Osmanlı ülkesinde olan vezir camileri içinde bundan nurlusu yoktur. 366 cam billur ile süslüdür… Minberi, mihrabı, müezzin mahfelleri ince sütunlarını Sinop kalasındaki minberden başkasında görmedim…” Hadika Yazarı diyor ki:

“Banisi Sultan Süleyman’ın silahdarlığından üç tuğ ile çırağ ve damad-ı şehriyari olan Mahmud Paşa ile eşi Şah Sultan’dır. Bunların ikisi dahi bir türbede medfunlardır. Camii şerifte mahfel dahi vardır lakin fevkani değildir. Önünde medrese ve meydanında şadırvan vardır. Camii şerif bir taraftan fevkani ve diğer taraftan ise tahtanidir. Ve türbesi karşısında bir medresesi dahi vardır…

Cami, bir çok defa tamir olunduğundan başka 1240 senesi Ramazan-ı şerifi sonlarında (mayıs 1825) Sultan II. Mahmud dahi harab olduğunu duyduğu zaman tamirine başlanmasını emr etmiştir. Vakfından cami ve türbe tamamen tamir olundu ve mahfel-i hümâyuna bir de hela yaptırıldı.”

Külliye, 985 (1577) senesi başlarında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Tamamlandığında şu tarih düşülmüştür: Hatif-i be-güft-ü târih “Hazâ makâm-ı Mahmud” 985 (1577)

Esas cami kısmı bir büyük kubbe ve onu üç taraftan saran mahfillerden oluşur. İkisi mihrab divarına diğer ikisi ise ayaklara oturan kemerler, büyük kubbeyi taşırlar.

Defterdar Caddesine açılan avlu kapısından girildiğinde sağ tarafta medrese odaları, sol tarafta ise Zal Mahmud Paşa Türbesi, haziresi ve orta yerde kitabesiz bir kuyu bulunmaktadır.

Buradan 26 basamaklı taş bir merdivenle şadırvan avlusuna çıkılır. Merdivenin altındaki meyilde iki adet çeşme vardır. Bugün kapatılmıştır. Şadırvan sekiz sütunludur. Avlunun üç tarafında medrese odaları bulunmaktadır.

Mabet, kesme taştan tuğla hatıllı olarak inşa edilmiştir. Minaresi ise yekpare kesme taştır. Son cemaat yerinde altı sütunlu bir revak mevcuttur. İstilaktitli cümle kapısı üzerine Ayet-i Kerime yazılmıştır. Kitabe yoktur.

Cami bir taraftan fevkani olduğu için altında beş adet oda bulunmaktadır. Camiin kıble tarafında da avluya inen bir merdiveni vardır. Minaresi 1894 depreminde yıkılmış ve yeniden yapılmıştır. 1955-1963 yılları arasında da vakıfça esaslı bir şekilde onarılmıştır.

Kaynak: (Gezi notu) (Hadika 1/253) (E. Çelebi, Danışman Ter. 2/94-95) (Uzunçarşılı, Osm. Tarihi 11/403) (Si. Osm. 1/45) (M. Meriç, M. Sinan, Tuhfet’ül-Mimarin S: 26) (A. Kuran, M. Sinan S: 305) (T. Öz, İst Camileri 1/157) (Ayvansarayi, Mec. Tevarih, Haz. F. Derin-V. Çabuk S: 110-115) (A. Kuran, Zal Mahmud Paşa Külliyesi, Boğaziçi Üni. Der. I. 1973 S: 65-80) (Osm. Arş. Evkaf İdareleri Katalogu 1/15-91)

You may also like...

Your email will not be published. Name and Email fields are required