Fransanın Reims şehrinde bulunmaktadır. Katedralin bulunduğu yerde ilk olarak Karolanj devirde yapılan bir katedral yer alıyordu. Temelleri 496 yılında “Aziz Remigius ile Kral Chlodoim” birlikte atmıştır. 1210 yılındaki yangında Ģehirle birlikte yanmış, 1 yıl sonra bugünki katedralin temelleri atılmıştır. “Papa 3. Honorius” önemli ölçüde maddi yardımda bulunmuştur.
Yani katedralin koro bölümü 1241 yılında hizmete açılmıştır. Bu arada batı cephedeki çalıĢmalarda başlamıştır. 1236 yılında Phihip taç giydirme töreninde katedralin koro bölümü bitmek üzereydi. Fakat bu dönemdeki savaşlardan dolayı tamamlanamamıştır.
1481‟e kadar sadece kulelerin külahları kalmışken çıkan yangından dolayı, çatı, merkez karesi ve kuleler yanmış, yangından sonra hasarlar hemen giderilmiştir.
Yapının ilk 4 mimarına ait bilgiler orta nefte yerdeki bir kaplama taşı üzerinde bulunmakta olup, 1778 yılına kadar yerinde kalan taş, bu tarihte zeminin yenilenmesi sırasında yerinden sökülmüştür. Yazıta göre ilk usta ve tasarımcısı 1231‟e kadar “Jean de Orbies” olup bu kişi aynı zamanda Altar kısmınını yapan kişidir. 2. Usta ise, 1. Ustanın halefi “Jean le Loup” olup, 1242-1247 yılları arasında koro ve batı cephesinin temellerini atmıştır. Bu iki mimar dışında 1247-1253 yılları arasında “Caucher de Reims” Portallerde çalışmış olup muhtemelen “Bernard de Soissonun” tasarladığı heykellerin yapımınada yardım etmiştir. Yazıtta “Tonozların 5 joh‟unu o yaptı ve doğudaki büyük gül pencerede çalıştı” yazılıdır. Kaynaklar göre 5.usta “Rober de Coucy” 1290-1311 yıllarında batı cephesi çalışmalarını yürütmüştür. Katedral uzun bir inşaa dönemi geçirmesine rağmen palnında bütünlük söz konusudur. Bunun sebebi sonraki yıllarda yapıda çalıĢan ustaların ilk ustanın planına bağlı kalmasından dolayıdır.
Oldukça güzel düzenlenmiş olan batı cephesi bütün değerleriyle gotik mimarinin en önemli cepheleri arasında görsterilmektedir. Oldukça zengin dekoratif elemanlar yaının bütününe yayılmış olup, bu uygulama süslemede yeni bir dönemede işaret eder.
Laon ve Chartres Katedrallerinin yan cephelerindeki büyük kapılar, Reims Katedralinin batı cephesinde yeniden tekrarlanmış, ancak bu kapılar zerafet açısından Notre Dame ve Amience Katedrallerinin kapılarından daha geridedir. Fakat bir taç giyme kilisesi olan bu yapıda, kral galerinin anıtsal ifadesini bulmuĢtur.
Buradaki heykellerin her biri 4.3m yükseklikte ve 6-7 ton ağırlıkta olup, kulelerin tabanında adeta masif bir piriz oluştururlar. Bu heykel pirizleri kulelerin yan cephelerinide dolaşmaktadır. Galeri ortasında Kral Loudvig yer alır. onun hemen yanında karısı Lotilde ve Aziz Remigius bulunmaktadır.
En güzel uçan payandalar bu yapıda naus‟un dış duvarlarında görülür. Bunlar yan neflerdeki yeni şapellerle uyumsuzdur. Bu düzgün ve kuvvetli payandalar, I. Dünya Savaşı sırasında top atışlarına karşın, mukavemetle ayakta kalmıştır.
Chartres Katedralinin klasik plan şeması Reims Katedralinde mükemmelleştirilmiştir.
Yapı plan olarak naus kısmı doğuda çapraz nef‟e sahip 3 nefli bir bazilikadır. Üst örtüsü kaburgalı çapraz tonozla örtülüdür. Tonozlar orta nef‟te kuzey-güney yönde, çapraz nef‟te doğu-batı yöndedir. Yan nef‟lerde bu düzen yine doğu-batı doğrultudadır. Doğuda çapraz nef‟ten sonra nef sayısı 5‟e yükselmiştir. Ancak sadece tek bir dehliz apsis yarım yuvarlağını dolanmaktadır. Çünkü apsis yarım yuvarlağına dıĢtan 5 şapel yerleştirilmiştir ki buda 2. dehlize izin vermiştir.
Katedralin kat düzenlemesi orta nef üzerinde 3 katlıdır; bunlar arkad dizileri, triporium ve aydınlatma pencereleri şeklinde sıralanır.
Bir ileri adım olarak demet sütünceler tonozdan başlayıp ayaklarla zemine kadar inmektedir. Bu plan Ģemasında eski plan geleneği dikkate alınmadığından, doğu bloğu sonderece düzenli tasarlanmıştır. Böylece çapraz nef‟te bu düzende eritilmiştir. Bundan amaç, kralların taç giyme merasimi için büyük mekan sağlamaktır.
Pencere formları Jan de Orbais‟in önemli bir yeniliğidir. Chartres Katedralinin yan nef duvarlarındaki pencereler, Reims Katedralinde geometrik kafesli mızrak türü pencerelere dönüşmüştür.
Reims Katedralinde birlik arzeden mimarisi kadar stil olarak plastik figürleri birbirleriyle bütünlük göstermezler. Ancak plastik figürlerin erken örnekleri, Chartres geleneğindeki heykel anlayışını sürdürür.
1235 yılından itibaren bu yapıda 2 inşaat loncası faliyette bulunmuştur. Biri alışılmış heykel formlarını uygularken, diğeri Roma heykeli özelliğini gösterirki, bu da katedralin bulunduğu yerin Roma kalıntıları bakımından zengin olduğunu gösterir. Reims Katedralinde bu heykeller, fil dişi, ahşap ve metal gibi el sanatlarını da öncülük etmiştir.
Bu yapıda ilk kez, naus‟ta batı duvarında zengin heykellere yer verilmiştir. Bunlar üç dilimli kemer niĢleri içinde üst üste 4 katlı olarak yerleştirilmiştir.
Sonuç olarak Reims Katedralinde plastik sanat kendibağımsız varlığını ilan etmiş, böylece büyük formlu heykeller mimarinin bütünleyicisi olmaktan kurtulmuştur.